TARLADAN OKULA, FIRINDAN KÜTÜPHANEYE Çiğdem Yorgancıoğlu- Fotoğraf : Unicef ....
Türkiye'deki çocuk işçiliğinin en berbat biçimlerinden birİ sokaklarda çalıştırılan çocukların yaşlarının beşe kadar düşmesi oldukça yürek burkucu. Gerek sokaklarda gerekse kamu taşıtlarında pek çok kez karşımıza çıkan bu içler acıtan manzara çoğumuzu hüzünlendirse de görüntü silikleşip ortadan kalkınca hayatımızın olağan akışına ve rutinine odaklanmamız çok da sürmüyor. Dilendirilen ya da bu eyleme alet edilen çocukların yaşlarının bebekliğe kadar indiğini hiç saymıyorum bile.
Her şeyden önce 18 yaş altı gençleri ve çocukları çalıştıran işyerlerinin dikkat etmesi gereken bazı özel durumlar bulunmaktadır. 18 yaş altı işçilerin çalışma saatleri, çalıştırılabilecekleri işler, iş kanunu kapsamında sahip oldukları haklar diğer sigortalı işçilere göre farklılıklar göstermektedir. Bunun yanısıra çocuk işçi ve genç işçi aynı kapsama girmemektedir. Buradaki ayrıma bakacak olursak Temel eğitimini yani ilköğretimi tamamlamış 15 yaşını doldurmamış işçilere çocuk işçi, 15 yaşını doldurmuş ve 18 yaşını tamamlamamış işçilere ise genç işçi dendiğini görmekteyiz.
Çocuk ve genç işçilerin sağlık ve güvenliklerini, fiziksel, zihinsel, ahlaki ve sosyal gelişmelerini veya öğrenimlerini tehlikeye atmadan çalışma şekillerinin esaslarını belirlemek ve ekonomik istismarlarını önlemeye yönelik, 10/6/2003 tarihli ve 25134 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanununun 71 inci maddesine ve ona dayanılarak hazırlanan yönetmelik gereğince, Temel eğitimini tamamlamış ve okula gitmeyen çocukların çalışma saatleri günde yedi ve haftada otuzbeş saatten fazla olamaz ve 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler bakımından yasak olan işler ile 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış genç işçilerin çalışmasına izin verilecek işler, 14 yaşını bitirmiş ve ilköğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif işler ve çalışma koşullarına ilişkin usul ve esasları kapsayan hususlar ayrı ayrı ele alınmıştır. Kısaca İş Kanunu’na göre 15 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır. Fakat, 14 yaşını doldurmuş ve ilköğretimini tamamlamış olan çocuklar, eğitimlerine devam edebilecekleri hafif işlerde çalıştırılabilmektedirler.: 13 ya da daha küçük yaşta bulunan çocukların çalıştırılmaları ise kesinlikle yasaktır. Ancak özel bazı şartlara tabi olarak 14 yaşını doldurmuş olan çocuklar çalıştırılabilirler.
Bu hafiif işler nedir diye baktığımızda şu alt başlıkları görmekteyiz
1. Düşme ve yaralanma tehlikesi olabilecek şekilde çalışmayı gerektirecek olanlar hariç meyve, sebze, çiçek toplama işleri,
2. Kümes hayvanları besiciliğinde yardımcı işler ve ipek böcekçiliği işleri,
3. Esnaf ve sanatkarların yanında satış işleri,
4. Büro hizmetlerine yardımcı işler,
5. Gazete, dergi ya da yazılı matbuatın dağıtımı ve satımı işleri (yük taşıma ve istifleme hariç),
6. Fırın, pastane, manav, büfe ve içkisiz lokantalarda komi ve satış elemanı olarak yapılan işler,
7. Satış eşyalarına etiket yapıştırma ve elle paketleme işleri,
8. Kütüphane, fuar, panayır ve sergi yerlerinde yardımcı işler (yük taşıma ve istifleme hariç),
9. Spor tesislerinde yardımcı işler,
10. Çiçek satışı, düzenlenmesi işleri.
İleride bu yazıya istinaden İşveren’in bu maddeleri nasıl okuması ve yorumlaması gerekliliğine dair bir başka makale yazacağımdan detayına inmemekle beraber İşveren’in Muayenede[i] belirtileri görnmese de çiçek tozu alerjisi olan çocuğa yüzü bile görülemyecek kadar çiçeği verip bunu şu adrese götür dyemeyeceğini ya da büroda çalıştırma şartına uydum diyerek ağır bir perforatorü çocuğun eline vermek suretiyle çabucak çoklarca kağıdı delmeye çalışırken çocuğun ellerini incitmesine sebep olamayacağını bilmesi ve bunu çocuktan beklememesi gerekir.
2014 yılında UNICEF Türkiye'de çocuk işçiliğine karşı yapılan planlamalara rağmen ilerleme kaydedilemediğine dikkat çekti. 6-17 yaş arasında ekonomik amaçlarla çalışan 800 binden fazla çocuğun yanısıra ev işlerinde çalışan milyonlarca çocuk bulunduğunu bildirmiş,Türkiye’de çalışan çocukların neredeyse yarısının mevsimlik tarım işlerinde çalıştığına, sanayi sektöründe çalışan çocuklar ise iş yerindeki tehlikeler, yaralanma ve kaza gibi risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekmişti.
UNICEF’in Türkiye ‘de bu onuda planlamalar açısından eksiklikler olduğu ve sonuç kaydedilemediğine yönelik açıklamalarda bulunmuş,Türkiye’de 2015’e kadar çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin önüne geçmek amacıyla 2005’te Zamana Bağlı Politika ve Program Çerçevesi hazırlanmasına rağmen 2006'dan 2013'e kadar rakamlarda herhangi bir değişiklik kaydedilmediğini ve o günkü verilerle (2014) “Hâlâ 6-17 yaş arasında ekonomik amaçlarla çalışan 800 binden fazla çocuğun yanı sıra ev işlerinde çalışan milyonlarca çocuk bulunduğunu belirtmişti Diğer yandan mevsimlik tarım işlerinde çalıştırılan çocuklar dört aydan fazla bir süre okula gitmediklerine ve güneşin altında tarımsal kimyasallarla yakın temas halinde ve hatta bazen su ve elektriğin olmadığı şartlarda ailelerine destek olabilmek için günde 10 saatten fazla çalıştıklarına dikkat çeken UNICEF Bu çocukların eğitim; sağlık, oyun, sosyal güvenlik, yeterli yaşam standartları ve hatta bazen nüfus kaydı gibi haklarından bile mahrum kaldıklarına, Sanayi sektöründe çalıştırılan çocukların bir kısmının mesleki eğitimi bile olmadığına, çalıştırılan çocukların ekonomik istismardan korunma hakkı, eğitim hakkı, sosyal güvenlik hakkı ve yaşama hakkı gibi haklarının da tehlike altında olduğuna da dikkat çekmişti. Günümüze gelindiğinde ortaya çıkan tablonun pek de değişmediğine işaret eden verilerle karşı karşıyayız. Türkiye’de bugün 400 bin çocuk eğitim, sağlık, oyun hakları ihlal edilerek mevsimlik tarım işçiliği yapmakta TİE verilerine göre bugün Türkiye’deki çocuk işçi sayısı 893.bin , Yüzde 44 ü tarım işçisi ve yaşları 6-18 arasında değişiyor.
Çocuk işçiliğini ortadan kaldırmak için toplumsal bir seferberlik ile tüm bireylerin farkındalığını artırmak gerekliliğine inanan UNICEF’in çocuk işçiliğinin en kötü bu üç biçiminin önlenmesi hedefine ulaşılması için önerilerine bakacak olursak öncelikle Mevsimlik tarım işlerinde çalışan çocukların eğitim, sağlık ve oyun haklarından mahrum kalmamaları ve ailelere çocuklarının çalışarak aile ekonomisine sağlayacağı katkıya ihtiyaçları kalmayacak şekilde gerekli maddi yardımların yapılması için özellikle mevsimlik tarım işlerinde çalışan çocuklara odaklanılmalı ve çocukların tarlalardan kurtarılması için hem yaşadıkları illerde hem de mevsimlik tarım işçisi olarak göç ettikleri illerde bu kişilere yönelik sosyal destek mekanizmaları güçlendirilmeli. Diğer yandan Çalışma kanunu ve eğitim kanununda belirlenen çalışma ve eğitim alma yaşlarındaki iki yıllık farktan dolayı, 13 yaşındaki çocukların, ortaokul dördüncü sınıfı bitirip yasal çalışma yaşı olan 15 yaşına gelene kadar sanayi veya hizmet sektöründe ekonomik amaçlarla çalışmalarının önlenmesinin yanısıra aşırı yoğun ev işlerinde ve benzer işlerde çalıştırılmalarını engellemek için bu konuda yeni yasal düzenlemeler yapılmalı ve destek politikaları uygulanmalı. Son olarak da 15-18 yaş arasındaki çocukların ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını yasaklayan yönetmeliğin yürürlükten kaldırılması sonucunda çocukların bu tür ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılma riskinden korunması için gerekli tedbirler alınmalı. Son olarak da Çocukların ekonomik amaçlarla çalışmalarını önlemek için çocuk sahibi ailelere daha fazla destek sağlanabilmesi amacıyla sosyal güvenlik hizmetinin kapsamı genişletilmelidir.
1946’dan beri çocuklar için çalışan UNICEF’in hedefi çocuklar için uzun vadeli ve kalıcı sonuçlara ulaşmak. ve kendi sayfasındaki verilere dayalı olarak 1990’dan beri dünyada;5 yaş altı çocuk ölümleri %53 azaldı,Hamilelik sırasında kadın ölümleri %45 düştü, 125 ülkenin 122’sinde çocuk felci yok edildi, İlköğretime katılmayan çocuk sayısı %44 azaldı,2.6 milyar insanın daha iyi su kaynaklarına ulaşması sağlandı.
UNICEF,halihazırda çalışmakta oldukları için eğitim hakkını kullanamayan çocukların durumunu iyileştirmek için de bir dizi adım atılmalıdır. Bu adımlar içindeçocuk işçiliğinin çocuk üzerindeki zararlı etkileri hakkında kamunun farkındalığının artırılması;çocukların ucuz işgücü olarak sömürülmesini önlemek için tarım sektörünün daha iyi düzenlenmesi;sokakta yaşayan çocukların sayısını azaltmak için şehir meclislerine destek verilmesi;okula dönen çocuk işçilerin ihtiyaçlarını karşılamak için esnek bir müfredat uygulanması;artan erişime uygun olarak okul ve derslik sayısının artırılması;eğitim kalitesini iyileştirmek için daha fazla finansman sağlanması; çocuk işçiliğini kolayca kabullenen ailevi ve kültürel geleneklere müdahale edilmesini sayabiliriz.
Türkiye’de; “Kız ve Erkek Çocuklar Arasında Eşitlik”, “Tarımda Çocuk İşçiliği”, “Engeli olan Çocuklar”, “Çocuk Dostu Şehirler” ve “Türkiye’deki Suriyeli Çocuklar” acil durumu gibi pek çok program için, daha güzel bir gelecek için, sürekli çalışan UNICEF hali hazırda Çocuk işçiliğine karşı mücadelesinde çalışmalarıa güç verilmesi için duyarlı kişileri imza kampanyasına davet etmektedir. Türkiye ve dünya çocuklarının ihtiyaçları ile ilgili kamuoyu bilinci oluşturan ve gönüllü kişi ve kurumlarla işbirliği yaparak, bağış toplamak suretiyle UNICEF'in yaptığı çalışmalara yardım eden Unicef Türkiye Milli Komitesi ’nin bu kampanyasına siz de katılmak isterseniz http://www.tarladanokula.org/ adresini ziyaret etmeniz isim soyad e-posta adresi ve telefon bilgilerinizi verdikten sonra imzala onay tuşuna basmanız yeterli .
İçimizdeki çocukla yetişkin olmanın hazzı ve duyarlılığını yaşayan güzel bir gün olsun .
[i] Çocuk ve genç işçiler işe alım öncesinde muhakkak surette varsa işyeri hekimi tarafından, yoksa da sağlık ocağı veya belediye hekimleri tarafından muayene edilmeleri gerekliliği uyarınca
Comments