BULUT ATLASINDAKİ ANIMATRIX,
MATRIX, ALICE DİYARINDA YIN YANG OLDU (01)
25 Mayıs 2018
Çiğdem Yorgacıoğlu - Cigdem Yorgancioglu
Fiziksel gerçeklikten uzak ortamların, gerçekçi olarak canlandırılabilmesinin hayali görüntüler sayesinde nasıl daha da aldatıcı ve dahi inandırıcı olabileceğine dair vurguları aynı sci-fi kategorisinde olmayan Matrix, Capricorn One, Olağan Şüpheliler Usual Suspects, gibi pek çok yapıtta izlemişizdir. Sistemin ihtiyaç duyduğu sürekli kıvılcımı sağlıyacak olan aküyü bulamaz bazen insan ama bu mutlaka da enerjinin kesileceği anlamına gelmeyebilir. Morpheus'un söylediği, “There’s an ambiguous line in there,that there’s a new form of fusion energy—Orada yeni bir füzyon enerjisi şeklinin var olduğu muğlak bir çizgi mevcut”gibi.
Dünyayı düzenlemeye çalışmak nafile, dağıtmasak yeter. Post yapısala yakın bir yaklaşımla giriş olsun. kurma olan hikayeleri parçalayalım dekonstruktifler gibi. Ne zaman nerede birleştiklerini ya da hiç ayrılmadıklarını hatırlayalım.
"Begin at the beginning," the King said gravely, "and go on till you come to the end: then stop." ―King of Hearts, Alice's Adventures in Wonderland--"Başlangıçtan başlayın," dedi Kral, "ve sonuna gelene kadar devam et, sonra dur."King of Hearts, Kalpleri Kralı Alice Harikalar Diyarında Maceraları.
Jefferson Airplane - White Rabbit –Beyaz Tavşan şarkısının sözlerinde Bir hapla büyüyüp bir hapla küçülen on metre uzunluğunda Alice'e sor der. Ve der ki “Şayet tavşanların peşinden gidersen, düşeceğini biliyorsun”. Alice Harikalar Diyarında 'kafanı beslemek' isyan, protesto 68 kuşağının sembolüdür ve psychedelic. sevgi, barış döngüsü ve LSD örgüsü içiçedir. Ve hepsi mantara ve kimysallara saklanmıştır. Uyuşturucu jhikayelerinin içinde aslında uyuşturulan topluma isyana sarmalanmış,soyuttan somuta kayan anlatımlarımda kırmızı ve mavinin doppler etkisinde uzaklarda yakınlara , yakınlardan uzaklara evrilecek bu makale . Şurubu içtim kırmızı hapı seçtim. "beyaz tavşanı takip et" Şarkıdaki gibi “Kafanı besle”, “Beyaz Tavşan” a giden yolda doruk noktası arayışlarında beyinleri duyular kadar özgürleştirmenin sürrealist çağrıları saklıysa eğer neden aramayalım ki.
1865 yılında yazar Lewis Carroll ( Charles Lutwidge Dodgson) tarafından yazılmış bir çocuk kitabıdır Alice Harikalar Diyarında Maceraları. Alice'in öyküsünde, bir tavşan deliğine düştükten ve çeşitli dünyalar boyunca hareket ederken Alice, kendisie derslerini öğreten antropomorrfik yaratıkların yanındadır. Alice’in Harikalar dünyasına düştüğünde kendisini izlemesini izleriz esasen Matrix’de. Matrix, bu kitaba ve Alice’i aynalarına tavşan deliğine çeşitli felsefi ve imgesel göndermeler yapar. Carroll'un Matrix evrenindeki çalışmasına atıfta bulunur Matriix üçlemesi. Neo, "beyaz tavşanı takip et" mesajını yolladı Morpheus ile yaptığı ilk görüşme sonrasında. Burada Alice’ in, Wonderland ve tavşan deliğine atıfta bulunuldu. Şapkacı Alice tarafından Mart Hare'nin evinin dışındaki bir çay partisinde bulunur. Çay partisi, herhangi bir zamanda masadaki yerleri değiştirerek, kısa, kişisel yorumlar yaparak, cevapsız bilmeceler sorup, saçma sapan şiirleri anlatarak, herşeyin sonunda Alice'i götürmesiyle karakterizedir.Matrix'deki Zion Archives seviyesi: Neo'nun Yolu (Path of Neo), Hatter'a benzeyen bir Leprikanın hologramına sahiptir.Merovingyalıların bağlantılarından , Hatte'ye atıfta bulunan Madhattah adını verilişi de yetenekli bir hacker olan Neo için, matrix evreni ne ise Alice rüya dünyası veya harikalar diyarı da o durdır . beyaz tavşan aracılığıyla çağrıldılar her ikisi de bu dünyalara .Filozof tırtılın işaretleri ise Kahin ve Mimarın sözlerinde gizlidir.
Gerçekleri görmeyelim diye gözlerimizin önüne çekilen sanal dünya .Bir köle olduğumuz gerçeğini değiştirmeyen,öyle bir sekans ki koklayamıyor dokunamıyor tat alamıyorsun .Aklın için tam bir hapishane..Ne yazik ki Matrix’in ne oldugunu kimse soyleyemez size sizden başka .Bu sizin ilk ve son şansınız Mavi hap …Neye inanmak istersen o olur ve de kırmızı hap ta harikalar diyarı ve size tavşan deliginin ne kadar derin oldugunu göstercek olan …Ben de size tavşan deliğini gösterbilirim yani baktığınız yeri , unutmayın size vadettigim tek şey “gerçek” fazlası değil . Tabi gercek ,gercek mi ? Zaman aleyhimize işliyor . Morpheus’un da ,sizinde aleyhinize işliyor zaman .İçtiğiniz hap yer belirleme programının bir parçası kemerinizi sıkı bağlayın .Aklınızdaki klişelere veda ediyorsunuz Hiç gerçeğe yakın rüya gördüğünüz olur mu ..Ya bu rüyadan uyanmasa idiniz o zaman bunun rüya oldugunu nasıl anlıyacaktınız .O kadar çok düşündüm ki yıllarca bunu bir filmde anlatılsın diye beklemişim onca zaman .. Akupunktur hayatınızın neresinde bende yin yang içiçe .Kalp atışlarınız düzensiz ,mideniz gurulduyor ve neden gözleriniz yanıyor -Çünku onları daha önce hiç kullanmadınız . 1999 a inanıyırsunuz aslında 2199 .Morpeheus’un gemisi eskiden bir hoverkrfattı .Peki ya sizin gemileriniz . Matrix’e geliyoruz .Mürettebatıyla tanıştınız değil mi “Tank” , “Dozer” ve “Fare” den oluşan muretteabat ile .Fare benim fare ..Rüyama giren Mr Wise.Size faremi bir gün anlatırım . Matrix Trinity ... Ellektrotlara bağlanıp rahatllayacakmısınız, tasarlanmış onca şey ,yüklenmiş bir program silah araç egitim simülasyonu yada bir tuzak şu anda ya sizde bir bilgisayar programında iseniz ? Öz görüntünüz kendiniz oldugunu sandıgınız, dijital yansımanız gercek .Koku tat beyninin algıladığı sinyaller ,sinirsel iletişim yolu ile algılama hepsine “Matrix” deniyor .Sizler düş dünyasında yaşıyordunuz dünyanın hali işte böyle.Gerçegin çölüne hoş geldiniz ya da filmdeki şekli ile "Wellcome to desert of reality "Elimizde fazla bir sey yok 21.YY da insanoğlu icin erken bir kutlama degil mi ..Yapay zeka çoktan başarıldı .Saldırı kimden geldi? Güneş enerjisine mi baglı insan vucudu ? 120 volta eşit bioenerji ürettiğine gore 125000 bpu ( sanırım bpu bioenergy per unit olanbilir bundan tam emin degilim ) enerji sonsuz büyüklükte .Tarlalar oluştu , bu tarlalarda insanlar doğmuyor yetiştiriliyorlardı , ölen insanlar da sıvı hale geliyorlarmış .Matrix nedir, kontrol dür..Matrix , bilgisayar destekli bir düş dünyasıdır ,bizi kontrol altında tutmak icin yaratılmıştır .Tam tamına çevirirsek böyle bir anlam çıkıyordu
Ve Matrix ...
Gerçegi
vaad eden birileri vardı .Nefesler alınıp veriliyordu , vucudu,
aklı kadar özgürleşebilir mi insanın .Matrix ,varoldugu sürece
insanlar hic bir zaman özgur kalamayacaklar ve de sora bir kehanet çıkıp
Matrix’i yok edecektik ti değil mi ? Haydi !sesimi
yükseltiyorum DO NOT TRY TO HIT ME ….HIT ME! .Bazı şeyleri unutun .Korku şüphe inançsızlık "
free your mind" serbest bırakın onu artık haydi .Binanın
tepesinden çakılın .Haydi gökdelenden tıpkı onun yaptıgı gibi
.İşadamları ,avukatlar, insanlar ,toplantılar sistemin bir parcası
olacak, bir çogu yok etmek istediginiz sistemin içinde olmaktan
memnun .siz ne yaptığınız sanıyorsunuz .Kırmızı kıyafet giyimiş kadına bakın
…Bir süre sonra başka bir eğitim programı daha gelicek
…."Eger bizden
değilsen onlardan birisin ". Peki sizler kimdensiniz ?
Yazılımlar ne diyor Matrix’te .Onlar herkestir yada hiç
kimse.Bütün kapıları onlar tutar kaçarak yada saklanarak korunuruz ancak
.Küt ve pat şeklinde sesler gelir ,… savaşta
vurduklarınız sadece hava idi belkide kimse sizin gücünüze
ve hızına asla erişemiyecek ,kurşundan
kurtulabileceginizden degil .Hazır olduğunuzda gereksinim
duymayacağınız o kadar çok şey var ki .Elektromanyetik atış yapan silahlar
,eski kanalizasyon sistemleri ve herşey… Matrix’te çözmek istemez iseniz,
çözemeyecegimiz kadar fazla kod var sizin . Hayatınız boyunca
belki de yazabileceginizden de fazla kod .Ne düşündüğünüzü
biliyorum neden mavi hapı tercih etmediniz .Makineler mısır gevreğinin
tadını nereden biliyor? Tek hücreli proteinlerin mineraller ile birlestirilmiş
hali size ne anlatıyor ? Geminizi iletişim derinliğine indirdiniz mi
.. Uçan küpler ve kaşıkları hatırladınız mı ..Kaşığı
eğmeye çalışmayın aslında kaşık yok …. kendiniz
bukebilirisiniz böylece kaşıkları . Sizler kendi
kahinininizsiniz. Vazo icin endişelenmeyin ..asıl kafanızı karıştıracak şey
şimdi geliyor sana bir şey
söylemese idim genede onu kıracakmı idin ? latince "KENDİNİ
BİLMEK "yazıyordu kadının kapısında ne demek sizce bu ? Kimse
size ,kim olduğunuzu söyliyemez kendinizden başka ..Bir şey bekler
gibisiniz ..Muhbir nerede ise onu da sizi de ikna
edecekti .Zavallı Morpheus o olmasa kaybederdik , Morpheus size, bana
,hepimize inanıyor hiç kimse aksini idda edemez .Kimliğinizi
kurtarmak için kendini feda edecek ..Morpheus yada Neon’ un hayatı ..Biri
ölecek …Kahin öyle dedi değil mi? Peki öyle mi oldu? biz Neon değil miyiz
.Kapının dışına çıkar çıkmaz sizlerde bu saçmalıkların hiçbirine
inanmadığınızı düşüneceksiniz Bu kurabiyeyi alın ,söz kendinizi
iyi hissedeceksiniz sizde ben de kahiniz aslında . Kahinde bir şeytan
olabilir mi ?Hani melek te şeytan ya .Siyah bir kedi
önünüzden gecti ..Dejavu. Dejavu Matrix’te bir dalgalanmadır .Bir
şeyler değiştiklerinde oluşur o da ne ... hat kesildi …Aman bu bir
tuzak olmasın .8.kat...Ajan Smith’ te yok mu yoksa .Neyse az
sora Morpheus ile dövüşecekler , İşte tam o sırada ..Fiş çekilmemeli
idi sizce de öyle mi ? .Morheus bir binanın tesislerinde elleri arkadan
zincirle baglı iken ajan konuşup , hafızasına girmeye calıştığı anı
hatırlayın kod elde edilir ise Zeon ve bilgisayarına girecekti
.Fişin çekilmesi gerektiğine inanılıyordu .Sanki başka seçenek yokmuş
gibi .Bir makinenin işini asla bir insana
vermeyeceksiniz.Olmadığınız bir kişi olduğunu inanıyorsunuz ama
Neon çılgınca fiş çekme operasyonunu durdurdu .Sizce neden
? Morpheus bir şeye inanıyordu.Biz de bir seye inanyoruz onu geri
getirecegimize .Türler sınıflandırldığında bizim memeli
olmadığımız öğrenilmiş. Hayatta kalmak icin kaynakları tükettiginiz
için baska yer bulmak gerek, Ajanları yenilecek az kaldı ve helikopter programi
ile ucuş yaklasıyor.. Ajan Smith ileAnderson Neon ...ölümüne dövüşüyorlar
.Sizce ne için .İşte tren geliyor .Ruhumuzun Çin mahallesi kalabalık ve
sonra kaçış …Neyimizi kalkan yaparak ? ve son sözu hatırlayın "Öyle
bir dünyaki herşeyi yapmak mümkün bundan sonra olacaklar ise bizim
seçimimiz"..Dedimki izleyip biraz da sizin kafalarınız bulandırayım biraz
. Şimdi siz seçin hapların rengini ve karar verin eğer isterseniz kaçarak mı saklanarak mı
korunacaksıznız tutulmuş kapılardan ya da nedir sizin çözümünüz . Bu filmin
devamı gelecek ve mutlaka film ya da yazılım yeniden yüklenecek .
Matrix sonrası kafalarımız bulansın diye 2000 senesinde Matrix’e dair kaleme aldığım satırlar idi
bunlar.[i]
Matrix Revolutions'da, Smith mutfağında Oracle ile yüzleştiğinde, ona "Anne" (Mom) diyor neden? Zira Mimar(Architect) yang'ı temsil ederken, Oracle(Kahin) Çin'in yin kavramının simgesidir aslında. Oracle aynı zamanda özür ya da mazeret olmaksızın kadınsı dişil gücü temsil eden karakterdir. Çin felsefesinde yin ve yang, iyi ve kötünün batılı kavramları gibi çatışan güçleri değildir. Bilakis yin ve yang birbirlerini tamamlarlar, gündüz ve gece döngüsü gibi ileri geri akarlar.Yin, kaos, kusur, karanlık, gizlilik ve dişi enerji ile karakterize edilir tıpkı Oracle'ın tüm yönleri gibi. Matrix evrenindeki tek gerçek değişim kaynağı olan Oracle gizemli ve manipülatiftir. Yang ise , emir, mükemmellik, ışık, aksiyon ve erkek enerjisi ile karakterize edilir. Tıpkı Mimar’ın sahip olduğu özellikler gibi. Bu nevi açmazlar ve düğümler çözüldüğünde uyanır Alice Harikalar Diyarındaki uykusundan. Matrix’e dönersek bugün elbette burada biraz ontolojik solipsism bir başka deyişle “ben felsefesi” var: “Eğer rüyada bu derece mükemmel olsaydım, dışsal gerçekliğimin her bir parçasını simüle edebilirdim, bir rüyada olduğumu nasıl anlayabilirim ki, ya da rüyamın aslında 'gerçekten gerçeklikle ilintili olup olmadığını . ”Bu, Rene Descartes ve Kartezyen dualizmde Evil Demon'a ('Evil Genius')[ii] a kadar gider . Az sonra değineceğim Matrix Triology’sinin bir parçası olan Wachowski Brothers'ın Japon sanatsal geleneğine de adeta bir aşk mektubu niteliğindeki Animatrix’de de gireceğiz aynı sarmala. Yani bir başka sinematografik fenomende.
Özgür iradenin belirgin bir şekilde öne çıktığı bağımsız insan ruhunun yakalanamaz ya da bastırılabilir olduğunu hatırlatan, bilinçsizce bile olsa, özgürlük ya da kendini geliştirme için insan potansiyelinin herhangi bir gerçeklikle ilgili sonu ve sınırlarına dair pek çok farkındalığa kapı açan Matrix’in İlerleyen bölümlerinde Mimar, Oracle(Kahin), “Bir sonraki yaşamı beklemek” gibi zekice hazırlanmış double-entendres tabir edebileceğimiz tüm çiftler gderek daha da derinlere inerek ifade ediliyor. Burada neredeyse (self-fulfilling prophecy )kendini kanıtlayan bir kehanet var… Öğrenci,(ya da çırak olarak da ifade edebiliriz) ustalığa ulaşmak için aktif olarak çabalayarak ve başarısızlıkları deneyerek ustalaşıyor. Son savaşı “kazanma” nın tek yolu, nihai savaşı kaybetmek ve kendini daha büyük iyiliğe teslim etmek. sürekli yükselen Neo ve buna bağlı olarak gelişen Smith, bir çeşit pozitif ve negatif salınımında yin ve yangı oluşturuyor. Yalnızca onların buluşması / birleşmesi çatışmanın gerçek manada sona ermesine neden oluyor. Zen Budist aydınlanışı gibi hissettiriyor bir anlamda ve akılsız, ilerlemenin yerine konacak tek yolun ilerlemeyi bırakıp sadece yaşamak olduğunu anımsatıyor.
Ajanlar tarafından kanun kitaplarında yazan bilimum internet suçunu işlemekle suçlanan Neo (iyi kahraman) ve Ajan Smith (kötü adam), Matrix'in sistemde anormallikler üreten programlama denklemlerinin kaçınılmaz bir sonucu. Sistem bir(1) de tamamlanıyor ve . Neo ve Smith, kendini dengelemeye çalışan sistemin matematiksel denklemlerinin kaçınılmaz bir ürünü. Bu yüzden Smith Neo'nun zıttı, Yang to Neo’un Yin’i. Özetle,Neo ve Ajan Smith arasındaki ilişki bağlamında kaçınılmaz bir Yin / Yang simbiyozu ve yine bir nevi Zen Budist aydınlanışı hissi. Ajan Smith'in Matrix Revolutions'da kendini sürekli olarak kopyalaması da dahil olmak üzere her şey kendi ile çoğalıyor. . Sade mavi ve kırmızı haplar değil seçimler. Ajan Smith Neo'ya başka bir seçenek sunuyordu iki yaşam sürdüğünüze göre ... bu hayatlardan birinin bir geleceği var ve bunlardan biri yok diyordu sizinki ne olurdu ya da bizimki nedir? Seçilmiş (the Chosen One,) olana sunulan bir başka seçim de Mimar'ın (Architect) odasındaki 2 kapı. Bu opsiyonların tümü için seçenekler aynıdır - işbirliği yapsanız da yapmasaız da . Hangi kapıyı seçeceksiniz . kapılara dair.Benim cevabım o kadim sualde saklı .
ANIMATRIX’E GİRİŞ
Raphaël Hernandez ve Savitri Joly-Gonfard’ın yönettiği, Wachowski Kardeşler 2003 yapımı filmde kullanılan efektler bakımından kavga ve gemilerin birbirleri ile olan mücadelesini içeren sahnelerin Matrix üçlemesini i aratmayacak kalitede olduğunu söylemek mümkün.
Hatırlayın filmin şu sekansını ... “Biri bana anlatsın neden düş görürken her şeyi gerçekmiş gibi hisediyorum”. Why it feels more real when i dream ? sorusuna Çalışma odasıda cevaplar geliyor “Gerçeğinde bir başka kurgu kurgunda bir parça gerçek vardır” there is some fiction in your truth and some truth in your fiction...
Ya da anımsayın dünya rekoruu Kendini gerçeklemek olnaksız sanırken olanaklılığın farkındalığı ve kişinin kendi kendini kurtarması . Elemelerde 9.8 i aşmak ya da sıfır yerçekimi ve dünya rekorunu. Acele etmeyin henüz yeni başladık.
Robot ayaklanmaları neticesinde “insan” dan makinelere bir diğer deyişle yapay zekaya geçen güç değişiminin- power shift anlatımında akılda kalıcı izler bırakan illüstrasyonlarla bezenmiş provokatif, bir çalışma Animatrix. İnsanın hayal kırıklığı yaratan bir şeye dönüşmesinin , utanç verici sınırlarında gezen erkeklerin bir robot kadına saldırdığı sahneleriyle insanın insanlığını yırtan Holocaust hatırlatan şok edici görüntüler ve her kısa filmi farklı bir grafik stili kullanılarak yapıldığı bir örüntüde kedisini kaybeden ve arayışın "perili evlerde" sona ereceği Yoko'yu takip sekanslarında Alis’in Harikalar Diyarı’ndaki gezitilerine tanık olmak Matrix üçlemesinin evreninde dokuz adet animasyonlu kısa film içeren özgün bir proje ola,bilgisayarlı animasyon teknolojisinin kimi zamanlar Final Fantassy’de anımsatan Animatrix, filminin içine bir yol almak anlamına geliyor. Persephone’un Neodan aldığı öpücükten farklı çağrışımlar da yüklenmiş.
Matrix’de önceki “One” lar doğru kapıyı seçerek Neo’nun hakikatte insan olduğunu gösteren kodların Matrix içine geçici olarak yayılmasına müsade ediyor ve Zion’u yeniden inşa etmek için Matrix’ ten belli sayıda kişiyi çıkarıyorlardu burada yirmiüç sayısının insandaki kromozomlarla olan bağlantısı da dikkat çekici olmakla birlikte konuya dönersek , bu evvelki zionla ilgili anlatımların ileriye bugüne taşınması olasılığını ortadan kaldırıyor. İlk Matrix’de Morpheus bunu “ İçerde doğan bir insan vardı. Bizim ilkimizi (Neo’dan evvelki the One) O kurtardı.” diyerek zaten söylemişti. Yani daha önceki “One” doğru kapıyı seçmiş. Neo’nun da bu gayede kapılar konusu da ama sonrasında sürgüne gönderilme meselesi var. Burada yine Wachowski kardeşlerin 2012 yapımı “Bulut Atlası- Cloud Atlas Filminin Yeni Seul (Kore)’de geçen filminde 2144 senesindeki Somni 451 ile dahi bağlantı kurmak mümkün. Bulut Atlası , Var olmak , kendini algılamaktır, ve böylece kendinin bilinmesi sadece öbürünün gözüyle mümkündür. Ölümsüz yaşantımızın doğası sözlerimiz ve eylemlerimizin sonuçlarıdır, bu böyle sürüp gider - Hayatlarımız kendimizin değil. Ana rahminden mezara, başkalarına, geçmişe ve bugüne bağlıyız, her suç ve her nezaketle, geleceğimizi doğururuz. ”-- Our lives are not our own. From womb to tomb, we are bound to others, past and present, and by each crime and every kindness, we birth our future. Mottosu ile nakleder bunu izleyicise Yeni Seul’den. Ve Somni 451 aracılık eder bu aktarıma. 1849'da Pasifik'i geçen bir gemi; 1936 Edinburgh'daki yaşlı bir bestecinin evi; San Francisco ve 1973'te yakındaki nükleer santral; 2012 yılında Londra ve bir Edinburgh bakımevi; 2144'te yarı yıkık bir Kore'nin başkenti olan Neo-Soul; 2321'de kıyamet sonrası Hawaii'de bir vadi ve bir dağ. Altı ayrı zamanda geçer Bulut Atlası. Altı iç içe geçmiş öykünün her biri farklı bir çağda gerçekleşir ve tamamen farklı insanları canladıran aktörler film boyunca birden çok rol oynar, yaşları, ırkları ve hatta hikayeleri masaldan masallara dönüşmüştür.. Bu aktörlerin izlenmesi, çeşitli ruhların zamanla yeniden doğduğu ya da bestedeki bulutların geçtiği zamanlar boyunca göç eden konvansiyonel örüntüyü ı anlamanın anahtarı Matrix’in kapılarını da açacak bir süre sonra. Makalelerimin zaman içinde ilerleyen bölümlernde “Bulut Atlası’”nda 1849'da Pasifik okyausudaki bir arşipelde Chatham adasındaki gemide, genç bir avukat olan Adam Ewing’in köle Autua. İle bağlantısından Köleliğin kaldırılmasına doğru giden akstan Manderlay’daki (film) köleliğin süregelmesinin nedenlerine , Matrix’te hür irade ile yapılan seçimin özgürleştiriciğinden Animatrix’e kadar tüm bağlantılar içiçe kabolar halinde eklenecek Alice’in tavşan deliğinde . Tom Hanks'in ruhsal yolculuğuda ilk karmasında ki burada bencil katil bir doktordur, ilk defa filme giren (1849) ve sonra farklı çağlarda en sonu post apokaliptik devir olmakla tekrarlanan "Zayıflar ettir güçlüler onu yer -"The weak are meat; the strong do eat," mottosunun izlerini Animatrix'e ilintilendirmek için öncelikle 2. Rönesans episodlarında yol alacağız. Post apokaliptik çağda Bir adam ve oğlu, üyeleri sadist barbarlardan oluşan bir klan tarafından acımasızca öldürülüşü ya da Yeni Seul’de Kore klonlarının çok korkunç bir şekilde öldürülmesi, ve kesik boğazlar, mızraklar,envai silah, arter patlamaları, kan sıçramaları , intiharlar, bir binadan bir kaldırıma inen bir beden de dahil olmak üzere yüksek şiddet ve güçlü cinsel içerik bağlantılarıyla adalet feraset merhamet gibi pek çok kavramı örseleyen yanlarıyla beyinde ayna nöronlarda yaratabileceği sinir bozucu etkileriyle beraber eklemlenecek Aimatrix’de aksiyon sahneleriyle bezenmiş barbarlığa. İzlerken zorlandığım sekanslardı hepsi. Algı ve neler olup bittiği konusunda kavramamı engellemesin diye yarı açık tek gözle fasılalı izleyebildiğim ruhi yönden saglıklı bir insanın içini yırtabilecek tarzdan görüntülerdi bunlar. Ritim olarak İnsan deneyimlerindeki sonsuz yineleme kavramınına(eternal-recursion concept) temas eden ve reenkarnasyonu nakış nakış işleyen Cloud Atlas filmi Matrix üçlemesi (Reloaded ve Revolutions dahil) ve Animatrix’e göre daha yavaş , Manderlay’a göre ise rezonansı bir hayli güçlü , iddialıve hızlı akıyor. Hepsi de heyecan verici ve düşündürücü filmler. Bu filmler her biri kendi yelpazesinde Alice’in tavşanının yelpazesi Matrix ve Aimatrix filmlerinde gözlükler icinde gördüğümüz yüzlerle iç içe girmeye ve tematik olarak işlendikten sonra birleşerek büyük bir yelpaze açmaya hevesli.
Cloud Atlas filmin başlangıcındaki hikayeler arasındaki sert kesintiler film devam ettikçe, geçişleri daha yumuşak hale geliyor ve flashbackleri ve flash-forward'larda ses çakışması(sonic overlap) ve öyküler arasında daha kafiye ve ritm de artıyor Hem Matrix hem Cloud Atlas bireyin seçimlerine bağlı örüntüyü.
Neo’nun : Neden buradayım şeklindeki sorusuna Mimar’ın hayatın matrix'in programlamasına has, dengelenmemiş bir denklemin artıklarının toplamında ibaret olduğu Neo’nun matematiksel kesinliğin bir uyumu olan bir şeyin, Mimarın tüm gayretine rağmen ortadan kaldırmayı başaramadığı bir anomalinin sonucusu olduğu söylediği bölümde bu vaziyetin sinsice kaçınılan bir yük olmasına rağmen, beklenmedik bir
olay olmadığını ve dolayısıyla kontrol edilemez durumda olmadığına işaret etmesi ve Neo ‘yu oraya karşı konulmaz şekilde getirein de de bu kontrol. Olduğunu anlattğı bölümde Neo’nun israrla : Soruma cevap vermedin dediği anlarda Mimarın . Matrix’in Neo’nun düşündüğünden daha eski olduğunu söylediği ve “. Ben, bir integral anomalinin çıkışındansonrakinin çıkışına saymayı tercih ediyorum ki; bu durumda bu altıncı sürüm oluyor” şeklinde konuştuğunda . Neo’nun ona inanmayarak :Yalan söylüyorsun! Bu mümkün değil. Neden kimse bana bunu söylemedi? Diye çıkışmasına Mima’ın “Kimse
Bilmiyorki. Senin de şüphesiz fark etmeye başladığın gibi, en basit denklemlerde
bile dalgalanma meydana getiren anomali sistemik” diye konuştuğu bölümde döküyordu o sözcükleri ağzından “Seçim. Sorun seçim.” .... SEÇİMLERİMİZ....
”Matrix’ te sürgüne gönderilmemeyi tercih eden programlar, Matrix için hesaplanmamış ve öngörülmemiş bir durum Güçlü iradesi Neo’ya farklı kapıyı seçtirebiliyor. Tabi Kahin parkta bankta otururken ona kurabiye vererek ki bu bir kod değiştirme yöntemiydi , bunu başarmadıysa. Animatrix bu hür iradenin de üzerini karartarak meseleye br kez daha ışık tutuyor. Bu arada birincil ilgi alanlarımdan biri olması hasebiyle “NEO” ve “ONE’ın birbirlerinin anagramı olmalarına da dikkat çekmenin benim için bir hoşluk olduğua değinmeliyim. KODLAR mantığı ile düşünülürse kendi ismimin harflerinde de kodlama sözcüğünü türetebilir 24 HARFLİ bir anagram ve bir MANTIK –LOGIC yakıştırılabilir bu atfa . ve adına KİMYON OKÇULUK denebilir . Şöyle ki ;
Alzheimerdan Parkinsona kadar pek çok derde deva Kimyonun bu mantık kodlamasına şifa niyetine dahil edilmesi de bir tesadüf değil .
İkici anagram ise okçuya sorar seni görebilir miyim diye Mantık Kodlama (Logic Coding ) budur. Yine aynı isim ve 24 harf yeniden karıştırılır .
C O D I NG A L O G I C – C U M I N A R C H E R Y
H I C R A N C I G D E M Y O R G A N C I O G L U - ANAGRAM 1
M A Y I C U A R C H E R ? L O G I C C O D I N G
SENİ GÖREBİLİR MİYİM OKÇU – MANTIK KODLAMA (TERCÜME)
H I C R A N C I G D E M Y O R G A N C I O G L U - ANAGRAM2
Dönelim tekrar Matrix’e Simulacra ve Simülasyon, modern bir “kontrol sisteminin” nasıl oluştuğunu ve kendini sürdürdüğünü açıklar. Şimdi Fransız postmodern filozofu Jean Baudrillard'a nasıl geldik diyenler için Neo ilk Matrix filminin ilk sekanslarına hatırlatma yaparsak kapıdaki adama verdiği diskte AI-yapay zeka yazmakyatdı ve onu içinden diski aldığı oyulmuş kitap "Simulacra and Simulation" tan çıkarmıştı. Nihilizmin kapıları da ardı ardıa açılp kapanıyordu. Animatrix’de kerelerce aynı hissi veriyor. CD de yapay zekanın anahtarı, makineleri yoketmenin yolunu işaret etmekte. Bara geri gidip makineleri yoketmek için CD yi verdiği adamı araması boşuna değil Neo’nun. Animatrix’te de bu makineleri, robotları yok etmenin bir yolu olmalıydı. Bu arada hatırlamamız gereke de şudur ki ; Baudriliard'ın çalışması, modern, sanayileşmiş bir toplumda gerçekliğin doğasını araştırırken O’nun simulacrası, bilgisayar simülasyonları değil, kullanışlı kopyalar veya taklitlerde oluşur. Her kim bir hastalığa yakalanırsa yatağında kalabilir ve herkesin hasta olduğuna inandırabilir. Hastalığı simüle eden kişi, hastalığın bazı semptomlarına da kendisinde oluşturabilir. Bir uçuş simülatörü, gerçek bir uçağın bir simülatörüdür. Böyle bir simulacra, kopyaladıkları orijinaller gibi gerçek ya da tam değildir, ancak birçok yönden de yararlıdır.Simulacra soyut da olabilir. Yol işaretleri gerçek bir yere ya da sadece bir fikre atıfta bulunabilir (caution ahead" “ileride dikkatli ol ”). semboller ve harfler simulacradır. Para, belki de en tanınmış simülacradır , öyle ki bazen paranın insanlara verdiği değer dışında tamamen değersiz olduğunu unuturuz - elinizde tutabileceğiniz gerçekten soyut bir fikir. Buna binaen Baudrillard, simulacrası kendini koruma yeteneğine sahip olduğunu iddia edtmektedir. Cansız nesneler aslında gerçekleri düzeltmek için savaşırlar ki buna bilim kurgu diyemeyiz. Baudrillard gerçek hayattan pek çok örnek kullanır buna dair.Simulacra yararlı ve popüler hale geldiğinde, sistemler simulacra üretmek için ortaya çıkacaktır. film ve muzik endüstrisine, olan talep de bunun bir neticesidir. Tabiatıyla bu endüstriler hayatta kalmak ister herkes karlı bir sonuç elde etmeyi garanti altına almak ister. Fotoğraflar fotoğraflanmıştır.Film ekibi mükemmellik yolunda ışık, ses ve sahnenin her yönünü kontrol altında tutar eder, herhangi bir rastgele deneyim veya ham yetenek giderek kaybolur.
Şimdi Matrix’teki Gerçeğin Çölüne Gelecek Olursak , bahsedilen gerçek deneyimin kaybı o kadar akut hale gelebilir ki, gerçekliğin kendisiyle dokunuşunu kaybederiz - Baudrillard Gerçeğin Çölü olarak adlandırdığı “Desert of the Real” da budur. Gerçeğin Çölü, Matrix filmlerinde bulduğumuz dünyadır. İnsanlık, hatalı bir simülasyon içinde yaşamakla o kadar meşguldür ki, gerçek dünyanın, uzak ve unutulmuş bir geçmişin eski bir harabesi olduğu alenidir. Baudrillard, kitlesel üretilen modern pop kültüründen yabancılaşma hissine işaret etmektedir burada ve Animatrix’de de tanık olacağız bu yabancılaşmaya. Eğer kişi kendini toplumundan kopmuş hissediyorsa, hiçbir şeyin doğruluk ya da kalıcılığından söz etmek mümkü olmuyor. Baudrillard'ın felsefesindeki dijital bir nesne olan simulacra'ları izliyoruz Matrix üçlemesinde ve Animatrix’te .Bir diğer anlatımla Baudrillard ve Matrix filmleri arasındaki kesişim noktalarına bakarsak Makineler Matrix'i insanoğlunun içinde yaşamak için bir bilgisayar simülasyonu olarak yaratır - hayatın tam ama yozlaşmış bir simülatörü denebilir. Ayrıca karmaşık ve sürekli değişen bir Kontrol Sistemi, insanların özgür iradelerine rağmen Matrix'in içinde sıkışıp kalmasına sebebiyet verir. Gerçek Dünya, yüzlerce ya da binlerce yıl boyunca kullanılmayan harabe içinde yatar yani - Gerçek Çölün içinde zira çoğu insan Matrix içinde yaşamaya takıntılıdır. Bir diğeri makineler İnsanın hatasını, gerçekliğe olan tek bağlantısı olan Zion'u feda etmek için bir tuzak olarak yaratılmıştır. Süreklilik hikayeleri icinde , tüm sembolizm ve imgeleme katmanlarıyla bunu Animatrix’de de görürüz. Fakat Baudrillard'ın felsefe ve fikriyatının aksine gerek Matrix gerekse de Animatrix İzleyicisini yanılsamadan çıkarmaktan ziyade , film sayesinde seyriciy, daha da içine çekmek gayesi hakim görünüyor. Yani farkındalığın arttığı noktada özgürleşmek yerine daha da tutsak hale gelmek köleleşmek gibi bir şey. Matrix evreninde gerçeklik simülasyon, gerçek Dünya tamamen fantastik. Filmler, bir fantezide yaşayan insanları eleştirmeye çalışırken onlara bir fantezi yaratıyor ve o fantezide yaşatmaya çalışıyor. Yaman ve kasıtlı çelişkiler bnlar . Benim tabirimle OBURDÜNYALILARın aklımızla dalga geçen, baştan çıkarıcı ve manipülatif akıl oyunları.
Kahinin açıkladığı gibi onlar da sürgün edilmiş programlar. İnsanarın Hayalet mitini emüle eden bir başka deyişle hayalet şekline dönüşebilien ikiz Kötücül davranışlı programları hatırlarsak . Persephone Merovingian’ın korumalarından birini gümüş kurşunla öldürmüştü zira o kurtadamı emüle etmekteydi . İkizler hayalet formuna girdiyse garaj kapısına kol sıkıştığında neden dönüşmedikleri muğlaktı. Esasen Binanın kapıları kapandığında Anahtarcı’nın anahtarı olmadan açılırsa farklı yerlere açıldığını anımsarsak hayalete dönüşüp kapı kapansaydı ikizin kolu vücudundan ayrılabilirlerdi. Fringe dizisindeki parallel evrelere geçişte Massive Dynamic’te çalışan Nina Sharp’ın Walter’ı paralel evrene geçmesi diye engellemeye çalışırken 1985 senesinde kaybedip yerine protez takdırdığı kolu gibi pek çok örnekte ve bilim-kurgularda izledik benzerlerini .
Çığır açan bir deney, anime, grafik romanlar, manga,[iii] elektronik müzik, tekno-kültür, siber-punk, felsefe, film noir, spekülatif kurgu ve sosyopolitik eleştirinin oldukça başarılı bir şekilde damıtılarak , Matrix dünyasının animasyon ortamına aktarılmış yüksek kalibreli aksiyonlarla Beyond (Ötesi),A Detective Story (Bir Dedektif Hikayesi),Kid's Story (Çocuğun Öyküsü),Matriculated (Mezuniyet),Program (Program),The Second Renaissance, Bölüm I ve II (İkinci Rönesans),Final Flight of the Osiris (Osiris'in Son Uçuşu),World Record (Dünya Rekoru) Isimli 9 öyküden oluşmakta Animatrix. animasyon efsanesi Hayao Miyazake'e den çağrışımları olmakla beraber oldukça farklı bir perspektif sunuyor. Osiris'in Son Uçuşu ise 9 kısa filmden oluşan serinin en çarpıcı örneklerinden biri. Bilgisayarlı animasyon teknolojinin ulaştığı yeri görmek açısından da önem taşıyan yapım, unutulmaz bir kılıç gösterisiyle başlıyor. Sonrasında bir direnişçi gemisine geçiş var. Zion'a doğru yolculuk yapan gemi, şehrin çevresini saran düşmanlara karşı bir mücadeleye başlıyor ... . Osiris'in mürettebatı, Zion'u kazan Makine Ordusunu ilk keşfeden insanlar. Matrix Reloaded'in başlangıcındaki Direniş toplantısı, Osiris'in son transmisyonu/iletimi ile bağlantılı Matrix Reloaded'dan önce animasyonu izlemek, fragman etkisi yaratıyor. Matrix 1 ve 2 arasındaki liyazon Animatrix’de de kurulmuş. İkinci Rönesans soğuk etkisiyle insanlığın düşüşünü ve makinelerin yükselişini son derece iyi ve İnsanı iyide iyiye aşağı iterek kafasına basa basa anlatıyor. Bunun nesi iyi ... Temel sorulardan biri. İlaveten kutsal kan taşıyıcılarını yani Merovingianları korumak ve kutsal kanın gelecek nesillere aktarılmasını sağlamakla vazifeli Tapınak Şövalyeleri’ne atıfların bir başka şekilde vucut bulduğu bir iklim Animatrix.
Beyond (Ötesi),A Detective Story (Bir Dedektif Hikayesi),Kid's Story (Çocuğun Öyküsü),Matriculated (Mezuniyet),Program (Program),The Second Renaissance, Bölüm I ve II (İkinci Rönesans),Final Flight of the Osiris (Osiris'in Son Uçuşu),World Record (Dünya Rekoru)
The Animatrix'te kendine özgün öykülerinde Matrix ilk 3 filmine dar göndermelerle beraber Matrix’te olduğu gibi Alice in Wonderland’a direk bağlantılar mevcut . The Matrix Reloaded' deki makinelerin şehre saldırmak için bir ordu yolladığının haberi Osiris gemisinin kaptanı tarafından haber verilmesi çarpıcı bir hadise . Benzer şekilde Final Flight of The Osiris animasyonu da bu haber verme olayını yanıstıyor . Kid's Story animesinde de The Matrix Reloaded ve The Matrix Revolutions filmlerindki Zion'u muhafaza eden koruma robotlarına mermi taşıyan Micheal Karl Popper'ın Matrix'ten kurtuluşu anlatımı var. The Second Renaissance I ve II de makinelerle insanların savaşının nasıl başladığını ve Matrix' ve Matrix kurgu evreninin kuruluş aşamalarının çarpıcı ve yine Matrix’teki gibi sembolik bir anlatımı Matrix’te . Oracle ve Architect, içimizdeki savaşın ve kargaşanın , düzen ve mükemmelliğin çekişmesi arasındaki kuvvetler Animatrix’te de vucut bulmakta. Yin ve Yang iç içe.
Zion’dan bağımsız bir insan topluluğundaki bir geminin kaptanını ve kardeşini ele alırken Bu topluluk, The One’ı insanların kurtuluşu için bir tehdit olarak görmektedir ve amaçları onu izlemekten ziyade yok etmektir. Kaydara ve kardeşi de kelle avcısı olarak The One’ın peşine düşerler. Kaydara’nın Neo gibi gerek gerçek hayatta ve gerekse Matrix’te olağanüstü süpergüç ve yetenekleri var.. Kaydara’nın yapabildiklerini görmek “The One” dışında birinin de inançla neler yapabileceğinin bir işareti.
Esasen Morpehus’un Neo’ya köle olduğun gerçeğini vurgularken tıpkı herkes gibi sen de bir köle olarak doğdun; koklayamadığın, tadamadığın veya dokunamadığın bir hapisanede. Beyninin içi bir hapishane. Ne yazık ki kimseye matrix'in ne olduğu anlatılamaz. Bunu kendin görmelisin diyerek vurguladığı simüle hakikatin Aimatrix ‘teki dokuz bölümdeki yankısını Lars Von Trier’in üçlemelerinden Dogwille’den sonra ikincisi olan Manderlay filmindeki izdüşümleriyle beraber mülkiyet, politika, ekonomi, cinsiyet ve şiddet olarak görünümlerinin insanları yakınlaştırıp uzaklaştırması ve ekseni kaydırması üzerinde ortaya çıkan yarılmalarla ve de şiddet yoluyla insan bedeninin yönetilmesi, ilahi adalet, adalet-hukuk-şiddet gibi öge ve kavramlar üzerinde okuyarak değerlendireceğim. Bilim-kurgunun aklı selim kurgunun akıl ötesine taşınmış zincirlerini birbiri içine geçirerek , kırmızı hapı seçip, beyaz tavşanın peşinden gidenlere yeni bir katman rüya daha yaratmış olan ve insan zekâlsını ezmek için ve kimliksizleştirmek için tasarlanan makine burguların içinden ana mesajlarını yansıtan Animatrix’e dair çatı makalenin İkinci bölümüde daha dekonstruktivist yaklaşımlarla birlikte indirgemecilikten uzak post yapısalcı bakış açılarıyla Beynin bir hapishane olmadığı bir evrende görüşmek ve “SYSTEM FAILURE” etmeden daha da özgünleşerek özgürleşmek üzere.
Devam edecek ...
[i] Çiğdem Yorgancıoğlu -Matrix 2000- Yayın tarihi 2003 http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=20043
[ii] The evil demon, also known as malicious demon and evil genius, is a concept in Cartesian philosophy. In the first of his 1641 Meditations on First Philosophy,
[iii] ,( Çizimler animeye göre nispeten abartılı olan ve bilinen ilk kullanımı 1770'li yıllara dayanan Manga ,Japonların çizgi romana dair kullandıkları sözcük olup anime çizim sanatı ile çizilir ve sağdan sola doğru okunur.)
Comments