Şayet benim şahsım ve kendim arasında kan bağım var ise, İnsanın kan kardeşi de, kanlısı da kendisidir. Sanmayın ki kanı pahasına da olsa haklı davasında yürüyen için vesveselerin arasında onca farklı ses duyarak hayata tomurcuklanmak bir eğlence. Tabiri caiz ise idare etme liyakatini elinde tutup ayrıntıları seçme yeteneğinin noksanlığı nedeni ile buna muktedir olamayanların ikliminde, onca detayda gizlenenen seslere rağmen sıhhatli varoluşu sürdürmek elitlerin anlamakta zorluk çekebileceği çeyrek bir işkence.
Zaman bugün fakat ne şimdi ne sonra ne de önce. Oyun kurucuların tezgahladığı cadı avında sivil hedeflere saldıran, avucunun içine aldığı masumları mazlumları ya da cahilleri elinin tersi ile ittiren OburDünyalılar düzenine rağmen, dost dediğin kişi mademki arkanda ve seni arkadan vurmayacak bir güvence. O halde timsahların havzasında, gökkubbenin bekasını tehdit eden ne kadar şer varsa sığın ona, O'na ve hakikate gönlünce.
Yağmur sularından su seviyesi yükselmiş bir kuyu.var, içi de bir hayli derince. Yan yan gidince, yanyana geldi iki şehirde yengeç dönence. Sağanak vakti güneşe arkanı dönünce gölgen kısalır gölgem gibi, Görünmüyor aksim nerede bu kuyunun dibi. Altmış beş inç boyu boyuma, gölgesi de önüme düşünce, aldı geceyi bir düşünce. Yeryüzündeki kötülerin bağırsakları dökülene dek daha ne kadar kan dökülecek. Ağladı mı içine kapanmış yıldızlar, akacak kanı damarda tutmaya çalışırken hüsranı görünce.
Güneşin dünyaya en uzak mesafede olduğu bir gün. 21 Haziran, Dünya ekseni ile ekliptik düzlemi arasındaki eğiklikten ve açıdan Ortadoğuya bakış açısını eklektik olarak bağlar mıyım bilinecek az sonra. Bir kaç saat önce gün boyu ayakta verdiğim eğitimin fasılalarında okuduğum haberler terörle mücadelede ortak hareket etme çabasındaymış gibi gözükenlerin gölgesinde Kuzey Yarımkürede yılın en uzun gününü en kısa gecesine katıyor sanki. Orta Doğu politikalarında “eksen kayması”nın çağrışımıyla botoks yemiş şaşkın surat pozunda durup , siyasi, ekonomik, askerî aygıt olmakla sınırlı/ sınırlandırılmış, aynı zamanda vahşilerin yanında yer almak isteği bir türlü ehlişetirtirilemeyen devletler ise ne yapacaklar acaba emperyal düzen OrtaDoğu'ya tebeşir tozu yutturarak ateşini yükseltip, başına da yeni bir çorap daha örünce.
Gölgeler kısalıyor, kısalıyor. Hava karardı kararacak derken güneş kayboldu. Eğitim mekanı otel, her canlının tattığı ya da tadacağı lezzetin ne kadar da yakında olduğunu hatırlatıyor manzarasını Karacaahmet Mezarlığı’na dönmüş yüzünde. Tabiat ve ağaçlar ölümün içinden filizleniyor sanki bu puslu şehirde. Deve tellal pire berber iken medyanın yanılttığı insanlar ve OburDünyalılar İkibintırdan daha ne süprizler çıkar diye aralarında konuşadursunlar OburDünyalılar uykudakileri yataklarında cevirirken ,bu kısa gündönümü(solstis) gece kıvrılıyor., FIFA'da kupayı kaldırmak arzusunda olanların içki kupalarını kaldırmak istediği düzende İran Arjantin'le ,milis teröristler kellelerle futbol maçı yapıyor. Suriye seçim zaferi sonrası dünyaya rövaşata golünü gösteren İran İslam Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Hasan Rouhani’nin Ankara ziyaretine paralel düşen ve hızla Irak’ı kana bulayan gelişmeler sayesinde OrtaDoğu her saniye ölüm öncesi ağrısını azaltmak için endorfin salgılıyor. Haklı mı sanıyorlar kendilerini acaba vahşi caniler, katliamlarında tekbir getirince.
Her ne kadar dün Tikrit'in kuzeyindeki Bici rafineri yakınlarında Irak ordusunun bombardımanları neticesinde Irak Şam İslam Devleti / IŞİD militanlarından 30 kadarının öldürülmüş olduğu ve geçtiğimiz günlerde müzakere ve OrtaDoğu'ya dair bakış açısı çeşitliliği aktarmak üzere katıldığım televizyon programının düzenlendiği günün sabahı (17 Haziran) ele geçirilen ve onurlu direnişi ile dikkat çeken halka sahip olan Telafer 'de IŞİD’e mensup bir kaç terör intiharcısının da etkisiz hale getirilişi bildirilmiş ise de haberler gece gibi koyulaşıyor. Vermiş oldukları mücadelenin sadece Irak’ın Şii hükümetine yönelik olduğunu söyleyen vahşi çatlaklar sayesinde bardaktan boşanrcasına dökülen kanların sağanağı hız kesmiyor, şafak bir türlü sökmüyor. Vakti geldiğinde ödenecek elbet bedelleri Mahkeme i Kübra'da huzura getirilince.
IŞİD grupları, memleketin dibine kadar sokulmuş, sınırda Kamışlı'da havan toplarının sesleri. Bölgede güvenlik önlemlerinin artırılıp devriyelerin gezdiği haberi bir yana, Irak'ta Vahşi Batının Esed'e kumaya çalıştığı tezgahın her ne, kadar özgün dinamikleri farklı dahi olsa, bir nevi benzerini gerçekleştirmek için Maliki'ye karşı müttefik haline gelmiş IŞİD ve Nakşibendi ordusu hali hazırda Kerkük yakınlarında çatışmalarda. El-Enbar iline bağlı El-Kaim ilçesi ele geçmiş Hadisa'dan sonra Bağdat istikametine yönelmiş. hedefi başka bir gündönümü. İran'ın İŞİD milis terörist gruplara karşı Irak'ta Amerika'yla işbirliği içinde olup olmayacağı, yeni tasfiye operasyonunun ana aktörlerinin kim olduğu, IŞİD’e karşı verilen cihad fetvaları meselesi hala gündemde ve Irak Hava Kuvvetleri de operasyonlara devam etmekte. Haberleri işleniyor ince ince.
OburDünyalıların diplomatik ve çoğu zaman yanıltıcı olan klişelerindendir ”Saldırının şiddetle kınanıp sorumluların bulunması için gerekenin yapılacağını’ söylemek. Bir nevi kanınız yerde kalmayacak mesajı. Algı işleniyor böyle gösterilince.
Ocak Ayı Birleşmiş Milletler Cenevre konferansında barış için geldik deyip çözüme katkı sağlayabiliriz söylemlerinin ardından Büyük Birader'in dayatmalarına yüksek bir hassasiyetle alkış tutanları birebir izleme imkanı bulmuş olmam, gelişmeler sırasında İŞİD 'i Esed ve İran’ın desteklediği (muhtemelen asılsız olan bir yanıltma )yalanını yaymakla kalmayıp olup bitenler üzerine General Kasım Süleyman'ın Irak a gönderilmesinde dahi komplo olduğunu ileri sürülmesinden mesul iddia sahiplerinin aynı kabileden oldukları ve aynı kaba atık ürettikleri yönündeki kanaatimi giderek güçlendiriyor. Bütüne bakarsak eğer anlaşılan odur ki herşey yerli yerince.
Günlerdir Türk ve Dünya ana akım medyada servis edilen çelişki ve çatışma yumağı olan haberlerin etkisinde Lice olaylarını basitçe sadece Türkiye’nin Kuzey Irak petrollerinin satışı meselesine bağlayıp , Irak'ta Maliki ordusunun neden vakti zamanında direnmeden pes ettiği meselesine yapışması, Peşmerge ve Sünni aşiretlerin desteğini alıp alamayacağı, Türkiye'nin ,Kuzey Irak’la yaptığı petrol mukavelesi, geçtiğimiz ay PKK’nın Suriye’deki kolu olan PYD’li militanlarla çatışmalarda gördüğümüz El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD),'in ilk etapta Musul’u, Suriye’ Rakka’dan, Irak’ El Anbar / Felluce hattı boyunca tümüyle ele geçirmesi hatta tekfirci teröristlerin Bağdat' Erbil' Kürdistan ekseninde nereye yöneleceği Kürtlerin Sünnilerin safhında yer alıp almayacağı ve bir diğer yanda Şii Türkmenlerin ne olacağı, yaklasık 15 gün önce Musul'daki Türk Konsolosluğu'na yapılan baskın ve IŞİD militanlarının, Konsoloslukta görevli tüm diplomatları rehin alması sorasında alakoyulma ve konuk tabir edilmeleri mevzularına medyanın da yardımı ile şizofrenik bir dezenformasyon bombardımanı altında kilitlendik. Irkçı ve mezhepçi politikalara karşı direnmenin, dayatılan ve içine çekilmeye çalışıldığımız elit bir zümrenin parçası olma anlayışının terkedlerek meselelerin haklı ve hakkaniyete uygun yönünün ise satıhta az bilgi ve sığ araştırma ile anlaşılmadan fikir yürtümenin olsa olsa ancak toto/ at yarışı gibi talih kumarlarındaki ihtimal hesaplarına denk gelebildiğini izliyoruz gözün görebildiğince..
Terörizme ve kan dökmeye hevesli vampirlerin de sicillerini ve aynı zamanda oyun kurucuların kurdukları yeni oyunu, ne kadar iyi algılar(algılama yönünde hareket eder) isek bugün o kadar 21 Haziran, bir o kadar da Gün dönümü. Yoksa daha çok öksürtür anlamayanı bu Orta Doğu ince ince.
Vakti zamanında çok değil bundan 2 yıl önce Türkiye’yi aşaraktan Suriye’nin Babu’l- Heva sınır kapısını ele geçiren ellerinde silah ve Lailahe illallah" yazılı siyah barak taşıyan selefi militanlar,körfez monarşilerini ve bizden çok da uzak olmayan sermayeyi de arkalarına alarak ve El Kaideyi de işin bir köşesinde tutarak İslam Devleti ilan ettik diyorlardı. Soru Şu şimdi o ülkeyi kim tanıyor? Suriye’de yüzde 74 e yakın katılımla gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, yine Suriye’de siyasi boşluk yaratmak için çırpınan ve hatta ABD, NATO ile birlikte Irak'ın tepesindeyken gerçekleştirilmiş seçimlere vakti zamanında gayrimeşru demeyenl OburDünyalıların şimdi sancılanıp bu seçimi meşru bulmayıp tanınmamasının veyahut yasallığından kuşku duymasının ne anlamı var diye sorguladıkmı olabildiğince.
Gayri meşrulaştırmaya çalıştığınız meşru OburDünya. Despotizm Totalitarizm ve dayatmanın hakim olduğu LiliPut ülkesinde potansiyel bir provakatif eylemci olarak algılanmanızın imkan dahilinde olmasının farkındalığında olsanız bile yarın nereden ne çıkacak bilinmez, Kimin terörist listesine girip, kimin o listeden çıkacağı ile ilgili kriterlerin muamma olduğu ya da oldurulduğu bir mevkide, olur da yeryüzünde şayet olacaksa bir nihayet, henüz daha kopmadan kıyamet. Müsebbibi büyük ihtimal şu sahte ve takma dişli medeniyet. Zamanı kurup şimdiye, omzumdaki atlası yuvarlayıp Dünya haritasını serdim çarşaf diye, nakışlı yorgan kaplarım memlekete ki onun adı cehennem sıcağının ayazında "Türkiye". İğne battı anladım ki omzumda bir çuvaldız, gökte kanat çırpınışları ıssız, yalnız. Gözlerimde hafif buğu, leğenin içinde bir göl, yürek tasviri çıkıyor üzerinde gezen iki kuğu.kafa kafaya verince.
Fırtına kıyıya inmiş sahil loş. Oturulmamış bankların üzeri boş. Kumda ayaklar çıplak, tabanlarında cam kırıkları. Gölgeler kısaldı. Güneş ekvator çizgisine ne kadar uzaksa, bugün o kadar 21 Haziran. Mesafede, mesafe alma çabası günü uzatıyor yağmur damlalarında. Çiy tanesinde pirince yazdı harfleri elden alıp o tuşlar. Su birikintilerinde kana kana içiyor içimi, yamaçtan az önce süzülerek gelen kuşlar. Suya gölgelerini bırakarak başlamış o narin unutuşlar. Bugün için gece kısa diyorlar lakin bak çömelmeye hazırlanıyor günün tuvali üzerine o koyu dokunuşlar İyi okumak lazım olanı biteni. Okuyacağım içimden geçen akışın hepsini şimdi ben de yazmayı bitirince .
Çiğdem Yorgancıoglu
Solstis Gündönümü Esintileri KuzeyYarımküre 2014
Comments