Latest

Arnavutuk Büyükelçisi Röportaj

Diplomacy

  /   2068   /   16 April 2015, Thursday

 Print
Http://www.cigdemyorgancioglu.org/article/49/interview-with-ambassador-of-albania-in-ankara-mr.-genci-mucaj Günümüzde “Gelişen Arnavutluk” ve “Yükselen Türkiye”nin Hoş Kokulu Vahası Diplomasi alanında Radyo ve Televizyon programları yapan/ sunan/ iştirak eden ve yine bu alanda köşe yazarlığı yapan birisi olarak, Arnavutluk Büyükelçisi sayın Genci Muçaj’ın Ankara’daki Büyükelçilik makamında konuğu olmaktan şeref duydum. H.Cigdem Yorgancioglu

  

http://www.cigdemyorgancioglu.org/article/49/interview-with-ambassador-of-albania-in-ankara-mr.-genci-mucaj

Günümüzde “Gelişen Arnavutluk” ve “Yükselen Türkiye”nin Hoş Kokulu Vahası

Diplomasi alanında Radyo ve Televizyon programları yapan/ sunan/ iştirak eden ve yine bu alanda köşe yazarlığı yapan birisi olarak, Arnavutluk Büyükelçisi sayın Genci Muçaj’ın Ankara’daki Büyükelçilik makamında konuğu olmaktan şeref duydum.

Büyükelçimizle,  her  28 Kasım’da Swiss Hotel  The Anatolian Hall’de  Büyükelçilik  tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin  her bölgesinden pek çok Arnavut öğrenci, Parlemento üyesi, Arnavutluk ile iş yürüten iş adamı, Ankara’daki diplomatik misyon üyeleri ve farklı mesleklerden insanlardan oluşan  bine yakın  konuğun katıldığı  kutlama vesilesiyle son bir kaç yıldır biraraya gelmekteyiz.

Sadece fikir sahibi olmaktan ziyade  etraflıca  bilgilenmeyi ve bilgilendirmeyi hedefleyen bu tarz diplomatik röportajların amacı yabancı ülkelerin kültürel ve sosyal yaşamını Türkiye’ye tanıtmanın yanında, Türkiye ile yabancı ülkeler arasındaki karşılıklı kültürel, ekonomik, politik noktaların kesişim noktalarını görünür hale getirmek ve onlara ışık tutmaktır.

Diplomatların, ülkelerinin kültürel, endüstriyel ve politik gelenekleri konusunda okuyucu ve dinleyicileri bilgilendirmesini amaçlayan sualler yönlendirdiğim  bu tip röportajlarda, aynı zamanda,  ülkelerini ziyaret etmek isteyenler için onların tavsiyelerini de almış olmaktayız.

Bugün, Güneydoğu Avrupa’ya iki kuşun  bakışı  ile bir tur yapacağız. Bu iki kuşun Arnavut bayrağını temsil eden kartallar/ çift başlı kartal olduğu muhakkaktır. Bugün Türk semalarında –Ankara’daki elçilik binasında-  Balkan yarımadası ve Adriatik’teki ayrıcalıklı konumu ile Arnavutluk bayrağı  dalgalanıyor.

Röportajımız boyunca Arnavutluk-Türkiye ilişkilerinin stratejik yönlerine yolculuklar yaptık. Arnavutluk ve Türkiye’nin, hem Türkiye ve Arnavutluk özelindehem de küresel anlamda nasıl daha parlak bir geleceğe açılacağı üzerine konuştuk.

Arnavutluk Başbakanının Sırbistan ziyaretinin dinamik analizinden ve Trileçe  tarifine  kadar  akla yüzlerce farklı soru geliyor. Hatta Eylemciler ile Kosova polisi arasındaki son sürtüşmenin sebebinin dinamikleri,  Arnavut savaş mağdurlarına hakaret ettiği ileri sürülen bakanın istifasının istenmesi meselesi, Papa Francis’in Tiran’a son ziyareti ve  Papa tarafından iletilen mesajlar bağlamında, bu ziyaretin  Arnavutların sağladığı avantaja katkısı ve benzeri sorular akla gelenler arasında yer alıyor.

Sınırlı süre içerisinde sorulması planlanan pek çok soru sebebiyle, daraltılmış röportaj şu şekildedir:

Genci Mucaj, Uluslararası Halk Mütevelli Heyeti Başkanı, Arnavut ve Amerikan Araştırmaları Merkezi, Yönetim Kurulu, Ortak kurucusu ve Üyesi, Arnavutluk Tiran Rotary Klübü üyesi.

Arnavutluk Dışişleri Bakanlığına Dışişleri Bakanı Danışmanı olarak katıldı ve Bakanlığa önce Kadro Başkanı daha sonra tekrar danışman olarak hizmet verdi. Daha sonra İşbirliği Konseyi Ulusal Koordinatörü (RCC) olarak Arnavutluk'u temsil eden Ekonomik İşbirliği ve Dış Yatırım, Dışişleri Bakanlığı Bölgesel Genel Müdürü, Doğu Avrupa Bölgesi Başkan Yardımcısı 12 Milletler Birliği ve Kristal Üniversitesi Senatosu üyesi, Tiran, Arnavutluk Dil Okulları Arnavutluk Kurucu ve İcra Direktörü, Tiran, Arnavutluk merkezli dünya çapında bağlantıları ile danışmanlık şirketi olan Global İş Ortakları kurucusu ve CEO'su. Büyükelçi Mucaj, çok sayıda gönüllü kuruluşun yönetim kurulunda hizmet vermektedir.

1969 yılında doğdu, Tiran Üniversitesi’nden mezun oldu, İngilizce ve Amerikan Tarihi, Edebiyatı ve Dil çalışmaları alanında uzmanlaştı. Evli,  12 (Fiona) ve 17 (Arbi) yaşlarında iki çocuk sahibi. Ankara Arnavutluk Büyükelçisi kendini tüm dünyada Türkiye’nin de büyükelçisi gibi hissediyor.

1.      H.Çiğdem Yorgancıoğlu:  İki gün önce, 2013 yılından beri Arnavutluk Ulusal Günü törenine katıldığım Swiss Otel  Anadolu Salonu’nda gerçekleşen İran İslam Cumhuriyetinin 36. Yıldönümü törenindeydim. Bir sene önce sizi, Başkan Hasan Ruhani ile tanışan ve başkana güven mektubunuzu teslim eden Tahran Arnavut geçici büyükelçisi olarak hatırlıyorum. Bu yüzden alanınızın Türkiye ile sınırlı kalmadığını ve ‘‘Tam Yetkili Büyükelçi’’ olduğunuzu tahmin ediyorum. Ne zamandır Ankara’da Türkiye Arnavutluk Cumhuriyeti Büyükelçisi ve alanınızdaki diğer ülkelerde tam yetkili elçi olarak bulunuyorsunuz?

Genci Mucaj: 1 Mart 2013’ten itibaren . Arnavutluk Başkanı tarafından Olağanüstü ve Yetkili Büyükelçi olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne (yerleşik) ve Azerbaycan, Gürcistan, İran İslam Cumhuriyeti, Pakistan İslam Cumhuriyeti ve Kırgızistan Cumhuriyetlerine (yerleşik-olmayan) atanmama karar verildi.

H.C Yorgancıoğlu: Özgeçmişinize istinaden bilgilendiğim ve müdahil  olduğunuz eğitim ve gönüllü yardım faaliyetlerinden etkilenmiştim, bunlardan biraz bahsetmeniz mümkün mü?

G. Mucaj: Nepal Krallığında, Çin, Kore ve Mısır Arap Cumhuriyeti’nde uluslararası etkileşimi anlamaya yönelik eğitim ve gönüllü yardımı amaçlayan pek çok görevde bulundum ve yönettim. Son zamanlarda ailem ile birlikte dünyanın farklı yerlerindeki çocukların eğitimini destekliyoruz.

H.C Yorgancıoğlu:  Yine biyografinizi incelediğimde, ben de 101 ülke gezdiğimden olsa gerek, seçici algıdan dolayı gözüme çarpan ilk şey sizin bir ‘‘dünya gezgini’’ olduğunuzdu. Diplomatik, eğitim, iş ve profesonel hayatınız boyunca kaç ülke gezdiniz?

G. Mucaj: 101’den fazla değildir muhtemelen fakat oldukça fazla ülke gezdim, öyle ki bir yerden sonra saymayı bıraktım. Güney Kore’de tıpkı bizim yaptığımız gibi yaşlılarına saygı duyan insanları gözlemlerken hiçbir zaman unutamayacağım pek çok ilginç şeye tanık oldum. Arnavutlar için ataları önemlidir. Merhum aile üyelerimiz bizim varlığımızda sürekli ve kalıcıdır.

Dünyevi işlere  büyük ilgi duyuyorum ve toplumdaki yaşantının bugünü ve geleceğini etkileyebilme yeteneğine sahip olduğumu düşünüyorum.  Bizler aile sadakati ve aile soyunun devamlılığının önemli olduğuna inanırız. Aile ilişkileri değerlerinin yetiştirilmesi ve beslenmesi toplumun ve ulusun ahlak değerlerini devam ettirmek  için oldukça önemlidir.

H.C Yorgancıoğlu:  Türkiye’deki görevinizin bir diplomat olarak kariyerinize ne açıdan faydalı olduğunu düşünüyorsunuz?

G. Mucaj: Türkiye oldukça dinamik bir ülke. Ekonomik, kültürel ve ticari işbirliğinin tetiklenmesi için kayda değer bir zemin var. Bu yüzden kariyerim için oldukça yararlı olduğunu düşünüyorum.

H.C Yorgancıoğlu:  Türkiye hakkındaki ilk izleniminiz neydi ve daha sonra ne değişti?

G. Mucaj: Burada kendimi evimde gibi hissediyorum. Türkiye’de yalnızca Arnavut Büyükelçisi olarak değil, dünya üzerindeki diğer ülkeleri ziyaret ederken Türkiye’nin de büyükelçisiymişim gibi hissediyorum. Çoğunlukla Türkiye ve Türk insanından bahsediyorum.

H.C Yorgancıoğlu:  Türkiye’de Arnavutluk Cumhuriyeti Büyükelçiliğinin üç temel öncelik alanından bahsedecek olsak sizce bunlar nelerdir?

G. Mucaj: İlk olarak, ikili ilişkileri, ikincisi Ekonomik Diplomasi, üçüncüsü de Kültürel Diplomasi diyebiliriz.

Türkiye ve Arnavutluk NATO’nun tam üyesidir. Türkiye ve Arnavutluk pekçok uluslararası konuda ortak yol haritalarına sahip. Savunma alanında işbirliği Türk-Arnavut ikili ilişkilerinin sağlam bir boyutunu oluşturmaktadır. Afganistan’a görevlendirilen NATO içerisindeki Arnavut askerler bu coğrafyada konuşlanan Türk birlikleri içinde görevlerini yerine getirirken, Türk Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri tarafından tahsis edilen takımlar Arnavutluk Silahlı Kuvvetlerini eğitmekte ve lojistik ve modernleşme yönünden desteklemekteydi.

Türkiye ve Arnavutluk yıllarca muhteşem ilişkiler içerisinde olmaktan ve Stratejik Ortaklık Belgesi ile ortaklıklarını üst bir seviyeye taşımaktan oldukça hoşnuttu. Bu tarz anlaşmalar politik, ekonomik ve kültürel ilişkileri yoğunlaştırır. Şu an Türkiye ile Arnavutluk arasında 170 etkili anlaşma bulunmaktadır.

H.C Yorgancıoğlu:  Sizce Arnavutluk’ta ticaret yapmanın avantajları nelerdir?

G. Mucaj: 2014’ün başında yeni bir mali paketin uygulanmasıyla hükümet, verimliliği arttırmak için 360.000 € üzerinde makine değeri için KDV’nin kaldırılması, 2 milyon ALL (Arnavutluk Leki) veya daha az (€0 – €14,000)  yıllık ciroya sahip küçük işletmelerden vergi alınmaması, 2 ve 8 milyon ALL (€14,000 – €56,000) yıllık ciroya sahip işletmeler için %7.5 oranında düşük vergi alınması, petrol üreten şirketler tarafından kullanılan yakıta kesinti uygulanmaması gibi pekçok yeni dostane iş girişiminin duyurusunu yaptı. 11 Nisan 2014’te Standard & Poor’un Kredi Derecelendirmesi Arnavutluk Cumhuriyetinin kredi notunu negatiften durağana çekti. Ekonomik Özgürlük Miras Vakfı'nın 2014 Endeksinde, ekonomisini dünyanın 54. özgür ekonomisine dönüştüren Arnavutluk’un puanı 100 üzerinden 66.9’a yükseltildi. Genel puanı yatırım ve ticaret özgürlüğündeki net gelişmeleri sebebiyle yükseldi. Bu gelişmeler Arnavutluk’un dünya ortalamasının üstüne çıkan genel puanıyla sıralamada 18 Avrupa ülkesi geçtiği anlamına gelmektedir.

H.C Yorgancıoğlu:  Bu ifadeleriniz dikkate alındığında sizce  Arnavutluk-Türkiye iş bağları nasıl güçlendi?

G. Mucaj: Global olarak, Arnavutluk iyi bir performansa sahiptir ve yatırımcıların korunması alanında 189 ekonomi arasında 14. olarak sıralanmıştır. Türkiye asıl ekonomik partnerimiz olmasa da (4. başlıca ülke), bağlarımız oldukça güçlüdür. Türkiye ve Arnavutluk arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması iki ülke arasındaki ticareti arttırmak için önemli. Şüphesiz ki Arnavutluk merkezi planlı ekonomiden açık piyasa ekonomisine geçiş dönemini yaşadıktan sonra yatırımcıya daha açıktır.  AB hırsı ile Arnavutluk hükümeti yapısal reformlarla birlikte niteliksel prosedürler değişiklikleri ve mevzuat üstlenerek daha rekabetçi bir yatırım ortamı yaratma işini üstlendi.

H.C Yorgancıoğlu:  Son zamanlarda algım  EBRD’nin Global Enerji Projesinin Türkiye’deki  Sivil İnisiyatif hareketi  temsilcisi olmam ve konu üzerine çalışmam nedeni ile oldukça seçici. Bu çağrışımlar bağlamında şunu sormak isterim; Acaba  Arnavutluk  hükümeti güçlü politik anlaşmalar ve hırslı ulusal stratejiler ile Avrupa’nın üstün dinamik yenilenebilir enerji ülkesi olduğunu bildiği için mi yenilenebilir enerjiyi ülkenin gelişim ajandasının en üst sırasına koydu?

G.Mucaj Arnavutluk önemli hacimde petrol rezervine sahiptir ve 2013 yılında 1.2 milyon ton üretim yapmıştır. Hükümet bu ulusal kaynak sektörünü yabancı yatırımcılar için çekici hale getirmek amacıyla politikalar uygulamaktadır. Arnavut petrolü, gazı ve yan ürün pazarı ücretsiz ve açıktır, liberal bir pazardır, çoğunlukla çalışır ve özel şirketler tarafından işletilir ve Arnavut hükümetinin yalnızca düzenleyici rol oynadığı bir pazardır.

H.C Yorgancıoğlu:  Arnavutluk’un diğer enerji kaynakları nelerdir?

Su kaynakları Arnavutluktaki en gerekli doğal kaynaktır. Yüzlerce küçük nehir ve akıntı tarafından beslenen sekiz geniş nehir ülkeyi doğudaki dağlardan batıdaki Adriatik ve İyonya denizine kadar baştan başa kateder. Arnavutluk hidrografik topraklarının yüksekliği denizden ortalama 700 metredir. Arnavutluk nispeten kısa ve hafif kış ardından sıcak, kuru yaz ile, Akdeniz iklim kuşağında bir parçasıdır. Bu yüzden ülke güneş enerjisi iyileştirilmesi için çok uygun koşullara sahiptir. Arnavutluk, özellikle Adriyatik kıyıları boyunca çok yüksek rüzgar enerjisi potansiyeline sahiptir. Unutulmaması gereken önemli gerçekler şunlardır: *Yıllık ortalama rüzgar hızı 6-8 m/s, ortalama enerji yoğunluğu 250¬600 W/m2. * En az 20 oleik elektrik santrali için potansiyel sahibidir. Çeşitli yerli ve yabancı yatırımcılar boru hattında 150 MW'lık rüzgâr santralinin inşası ile Arnavutluk'ta rüzgar enerjisi üretimini keşfetmek için lisanslıdır. 2020 yılına kadar hükümet toplam elektriğin% 5’ini rüzgar kaynaklarından oluşturmayı hedeflemektedir.

H.C Yorgancıoğlu:  EBRD süreli yayınlarını incelerken Arnavutluk’un pek çok yol projesi ile karşılaştım. Arnavutluk kuzey-güney yolu, ülkenin karayolu ağının önde gelen anayollarından biridir. Karadağ sınırında başlayan ve Yunan sınırında biten,  kalabalık alanın % 80’inden fazlasını ve endüstriyel, tarımsal ve kıyı faaliyetlerinin % 90’ını kapsar. Peki bu “Blue HighWay” Concept/ "Mavi-Otoban Kavramı" projesinin temel amacı nedir?

G. Mucaj: Amaç, Avrupa ve uluslararası standartlara uygun olarak sürdürülebilir bir ulaşım güzergahı kurmak ve ulusal, bölgesel ve pan-Avrupa düzeyinde benzersiz bir ekonomik alan oluşturulmasına katkıda bulunmaktır. Bu projede tüm koridor için bir fizibilite (olabilirlik) çalışması ve detaylı bir tasarım gereklidir.

H.C Yorgancıoğlu:  Arnavut ve Türk milli varlıklarını geliştirmek açısından kültürel bağlar nasıl güçlendirilebilir ve  ne tür faaliyetler yürütülebilir?

G. Mucaj: Türkiye ile Arnavutluk arasındaki ikili ilişkilerin genel tipik özelliği karşılıklı ittifak, inanç ve dayanışmadır. Türkiye ile Arnavutluk’ta 11 kardeş şehir vardır. Türk Dil Kurumu Profesör Necip Alpan’ın Türkçe- Arnavutça sözlüğünü yayımlamak üzeredir. Bu sözlük, Arnavut ve Türk milli varlıklarını zenginleştirecek ve aramızdaki ilişkiyi kesinlikle güçlendirmeye yardımcı olacak eserler niteliğinde  olacaktır. Biz, Türk Dil Kurumu başkanı Prof. Mustafa S. Kacalin’in, 50 yıllık emeğin bu ürününün yayımlamasındaki tam desteğinden kıvanç duymaktayız..

H.C Yorgancıoğlu:  Ankara, İzmir, İstanbul ve Bursa'daki Arnavut Kültür Merkezlerinin açılışının Arnavutluk ve Kosova Büyükelçilikleri tarafından yapılmasına yönelik çalışmalardan haberdarım. Bu plana ilişkin son girişimler nasıl gidiyor?

G. Mucaj: Arnavutluk ve Türkiye'nin uzun soluklu tarihsel bağları  bulunmaktadır  ve bu bağlar giderek daha da güçlenmektedir. Bu merkezlerin her biri bu bağları kuvvetlendirmeyi  hedeflemektedir. Resmi açılışı 19 Şubat 2015 tarihinde gerçekleşen Ankara Arnavutluk Kültür Merkezi (www.qksh.net) gibi mevcut projelerin tümü hali hazırda devam eden veyahut  tamamlanmış niteliktedir. Kosova Dışişleri Bakanı pekçok yayın kuruluşunu cezbeden açılış töreninde hazır bulundu. Arnavutluk Parlamentosundan bir heyet ve binlerce insan Ankara'daki Arnavutluk Kültür Merkezi'ni ziyaret etti. Ayrıca Arnavutluk Bayrak Günü için 28 Kasım 2015 tarihinde İzmir'de yeni bir merkezin açılışını yapmak istiyoruz.

H.C Yorgancıoğlu: Kosova 2008 yılında Sırbistan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti ve bugüne kadar yaklaşık 108 ülkeden egemen bir devlet olarak uluslararası tanınma sağladı. Fakat Sırbistan Kosova’nın bağımsızlığını tanımayı reddetmektedir. Türkiye ve Arnavutluk’un aynı tarihte, 18 Şubat 2008’de bağımsızlığı tanıdığını biliyoruz. Arnavutluk Kosova’nın dünya çapında tanınması için herhangi bir çaba harcıyor mu ya da Kosova’nın eylemlerine destek sunuyor mu?

G. Mucaj: Biz Kosova’yı ilk gününden itibaren yurtiçinde ve yurtdışında desteklemişizdir. Kosova’daki Arnavutlar genellikle çoğunluk durumundalar, bu yüzden aynı ailenin abi ve kardeşleri gibiler. Onları her zaman destekleyeceğiz. Kendi vücut parçaları birleşik değilse bir ulus huzur bulamaz asla.

H.C Yorgancıoğlu: Önemli sayıda Arnavut kökenli Türk vatandaşı Türkiye’de yaşıyor ve Türkiye’de kalmayı seçen Arnavutlar eğitim, iş, sağlık ya da evlilik bağarı sebebiyle minnettarlar. Arnavutluk’a yerleşen Türk toplumunun büyüyen boyutu iki ülkenin potansiyel işbirliğini güçlendirmektedir. Türkiye’de kaç Arnavut yaşıyor ve eğer bir ankette sorulsaydı yüzde kaçı ‘‘Arnavut olmaktan gurur duyuyorum’’ derdi? Bu konudaki şahsi  görüşünüz nedir?

G. Mucaj: Yaklaşık olarak 5 milyon olduklarını tahmin etmekle beraber elimizde  resmi olarak kesin bir rakam yok. Arnavutların %100’ü Arnavut olmaktan gurur duyarlar. Bunda şüphe yok.

H.C Yorgancıoğlu: Arnavutluk Büyükelçiliğinin Türkiye’deki sosyal medya stratejileri neler?

G. Mucaj: Arnavutluk tüm insanların eşitsizlik korkusu olmadan özgürce yaşayabileceği, özgürce konuşabileceği ve sosyal medyayı etkili biçimde kullanabileceği açık bir toplumdur. Biz aynı şeyi Arnavutluk Büyükelçiliği olarak muhabirlerin haklarına bütüncül bir saygı ile gerçekleştiririz.

H.C Yorgancıoğlu: Roma Katolikliği, Yunan Ortodoksluğu ve İslam Arnavutluk’taki dinlerin üç kategorisidir. Türkiye’deki Arnavutların ekserisi Müslüman olsa da, sizin Türkiye’de gerçekleştirdiğiniz kültürel etkinliklerde bu üç farklı kategorideki Arnavutlar birleşebiliyor mu, nasıl?

G.Mucaj: İnsanlar bir milliyet ile doğarlar din ile değil. Milliyet insanları biraraya getirir, din değil. Arnavutların dini Arnavutçuluktur. Din özgürlüğü kurumlarımız tarafından korunsa da din Arnavutluk’ta bir yaşam tarzı değil, inancı ifade etme biçimidir.

H.C Yorgancıoğlu: Arnavutluk Belediye Başkanlarından birinin gözaltına alındığının ve bir belediye görevlisi ve bir inşaat firması yöneticisi ile birlikte tutuklandığını haber aldık.  Yolsuzluk skandalları ve davalar, yolsuzluk sicilini iyileştirmeye kararlı ülkede ulusal bir dikkat uyandırmış durumda. Şu an yolsuzlukla mücadele Arnavutluk’ta en yüksek önceliğe sahip. Benim sorum şu; Arnavutluk’ta yolsuzlukla mücadelenin en iyi ölçütü ne olurdu?

G.Mucaj: Çeşitli devlet işlerinde neyin yapılması ve yapılmaması gerektiğiyle ilgili şeffaf ve muktedir politikaların olması oldukça önemlidir. Yolsuzluk dünyanın her yerinde var. Yolsuzlukla başa çıkmanın en iyi yolu yolsuzluk karşıtı yasalar ve mevzuatlar yerine yoksulluğu engellemek ve ekonomiyi büyütmektir. Daha iyi bir emlak yönetimini onaylayarak, Arnavutluk Hükümeti, şeffaflığın artırılması ve yolsuzlukla mücadelenin güçlendirilmesi anlamında, devlet varlıklarının internet ortamında ulaşılabilir bir envanterini oluşturdu.

Bu arada, diplomatik dokunulmazlığa rağmen, biz de, herhangi bir dolandırıcılık ve yolsuzluğa karşı  gelirlerin hükümet tarafından kontrol edilmesini temin etmek amacıyla ve şeffaflık prensibi uyarınca periyodik kontrol altındayız.

H.C Yorgancıoğlu: Arnavut mutfağı ve kültürünü teşvik eden TRT Haber "Elçiye Zeval Olmaz”  programındaki “Mutfakta Büyükelçi" yi izledim. Sizce Trilece’yi bu kadar lezzetli kılan nedir?

 

G.Mucaj: Tres leces kek ‘‘üç sütlü kek’’ anlamına gelmektedir ve keçi, koyun ve inek sütünden oluşur. Toz süt, yoğunlaştırılmış süt ve krema.

H.C Yorgancıoğlu: Arnavut mutfağı tıpkı Türkiye’deki gibi et merkezli. Aklınıza gelen, farklı isimlere sahip 3 karşılıklı Türk-Arnavut yemeği nelerdir?

G.Mucaj: İzin verin dört yapayım. Köfte, kebap, baklava, börek ve belki de başka yemek çeşitleri. Aynı zamanda pekçok ortak sözcüğe de sahibiz fakat hangi kelimenin neye karşılık geldiğini belirlemek zor. Yıllarca aynı imparatorluk altında yaşadık.

H.C Yorgancıoğlu: Arnavutluk’un stratejik konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve insan hakları ile Ukrayna, Suriye, Libya, Orta Doğu gibi bölgelerdeki küresel çatışmalara yönelik bir süreç yürütmenin ve tekrarlayan, kronik iltihaplı bir hastalık olan İŞİD’e karşı mücadele etmenin sorumluluğunu nasıl omuzluyorlar?

G.Mucaj: Şüphesiz ki Suriye, Irak, Libya, Orta Doğu ve İŞİD’e karşı mücadele olarak dünyayı meşgul eden çatışmanın etkin noktaları günümüzde insan haklarının esas önemi tartışılmaz kanıtıdır.

Arnavutluk, NATO üyesi ve AB adayı bir ülke olarak, insan hakları ve onların evrenselliğine yoğun bir saygı besler. Bu başarılara dayanarak ve 21 Ekim 2014 tarihinde yoğun bir diplomatik kampanya sonrası, Arnavutluk ilk defa BM Genel Kurulu'nda yapılan seçimler sırasında, İnsan Hakları Konseyi üyesi seçildi. İnsan Hakları Konseyi’ne Arnavutluk’un üyeliği ilktir ve bu zorunlu organda hizmet ederek güven sağlamak ve toplumun ileri seviyede demokratikleşmesine ivme kazandırmak  BM üyesi 193 ülkeye karşı en önemli sorumluluğudur.

BM sisteminde barış, güvenlik ve sürdürülebilir kalkınma teminatı ile birlikte insan hakları, birbiriyle bağlantılı ve birbirlerini pekiştiren üç önemli ayağı oluşturmaktadır. Koruma, saygı ve insan haklarının geliştirilmesi konusunda uluslararası toplumun temel çabası 1946 yılında İnsan Hakları Komisyonu'nun kurulması ile somutlaştırıldı. Yarım yüzyıl boyunca insan hakları ihlalleri açısından son derece zalim rejimlere tanık olan ve demokratik bir ülkeye dönüşüm süreci ıstıraplı geçen bir ülke olarak Arnavutluk insan haklarına saygının önceliğinin farkındadır ve bunu takdir eder. Acı deneyimimiz insan haklarının iyileştirilmesi için çalışan her ülke ve her girişimin koşulsuzca desteklenmesi için bizi motive etmektedir.

H.C Yorgancıoğlu:  Bu bağlamda insan haklarının korunması için Arnavutluk'un kritik rolü nedir?

G.Mucaj: Ülkem halihazırda iç ve dış boyutta bölgesel barış ve güvenliği, insan hakları ve ekonomik kalkınmayı teşvik açısından zengin deneyimlere sahiptir. Coğrafi konumumuz, zengin kültürel mirasımız ve hoşgörülü ruhumuz sayesinde Arnavutluk, diyalog, saygı ve dini birlikte yaşamanın modeli ve destekleyicisi olmuştur.

İnsan Hakları Komisyonundaki üyeliğinin Arnavutluk için kapasitesini ortaya koymak ve koruma, saygı ve insan haklarının geliştirilmesi konusunda ulusal ve uluslararası mevzuatın uygulanma oranını artırmak konusunda başka bir fırsat olduğu konusunda eminim.

Bu üyelik, aynı zamanda neredeyse çeyrek yüzyıl önce imkansız görünen özgürlük ve demokrasi alanındaki başarılarımızın bir ifadesidir.  Bu durum, Arnavutluk ve çevresi için tek alternatif olarak, demokratik bir toplum oluşturma yönünde Avrupa-Atlantik yoluna devam etmemiz konusunda bize ilham veriyor.

H.C Yorgancıoğlu: Arnavutluk, harikaların yesil harikası, ülkesindeki ve Avrupa’daki ağaç açıklıkları ve toprak erozyonu ile bileşen şimdiye kadarki en kötü sel felaketlerinden birini yaşadı. Bu durum bende ‘‘Ülkenin tarımsal yatırım politikaları nasıldır?’’ şeklinde sorular uyandırdı.

G.Mucaj Öncelikle, Türk Afet ve Acil Durum Başkanlığı AFAD Arnavutluk güneyinde evleri sular altında kalan ailelere yardım olarak 175.000 $ bağışladı ve bu yine Türkiye ve Arnavutluk arasındaki dayanışmanın göstergesidir. Bu fırsatı AFAD’ın sürmekte olan desteğine teşekkür etmek için kullanıyorum.

Arnavutluk’ta tarım sektörüne yatırım yapmak için pek çok sebep var: Biz büyük üretim potansiyeli ile sonuçlanan verimli topraklara, uygun iklime ve bol miktarda su kaynağına sahibiz. Meyve ve sebze, mutfak yağları, fındık, otlar ve baharatlar, balık ve süt ürünleri de dahil olmak üzere pek çok ürünün üretimini yapıyoruz. Mevcut –ve gelecekteki potansiyel- organik tarım gelişmeleri, ulusal pazardaki hızlı büyüme ve bölgesel pazara erişilebilirlik, ihracattaki artış, AB ile tercihli ticaret anlaşmaları, devlete ait 20.000 hektar tarım arazisi, düşük işçi ücretleri ve AB’ye ulaşımın kolaylığı gibi pek çok sebep de sayılabilir.

İzmir Ticaret Borsası (İTB) toplu tarımsal projeler yetiştirmek için Arnavut Tarım Konseyi (Kash) ile bir işbirliği protokolü anlaşması imzalandı. Sayın Işınsu Kestelli, ITB Yönetim Kurulu Başkanı, Arnavutluk ve Türkiye'nin tarımla ilgili her alanda işbirliği yapacağını belirtti. Ve "AB projeleri, bilgi alışverişi, pozlama ve çeşitli platformlarda ortak katılım, bu ortaklığın önemli noktaları olacaktır. ITB tarafından finanse edilen Elektronik Platformu, Türkiye'de Arnavut Tarım ürünleri ticareti olanaklarını artıracak anlaşmayı Arnavutluk Tarım Bakanı ile imzalayacak.’’ dedi.

KASH’a göre 23 tarımsal örgüt, hemen hemen 2000 tarım girişimcisi ve 10.000’den fazla çiftçi KASH bünyesinde bulunmaktadır. Arnavutluk’a geri döndüklerinde burada neler yapıldığını anlatabilmeleri için Arnavutluk’un farklı taraflarından insanlar getirttiler. Temel amaç Arnavut ürünlerini tanıtmak ve iki ülke arasındaki ticareti arttırmak. Türkiye Arnavutluk için temel pazardır çünkü biz ürünlerimizi Avrupa ülkelerine satma şansını yakalayabiliriz.

 

Sayın Genci Mucaj’a röportaj sırasındaki işbirliğinden dolayı en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

 

 

  

Comments