Sonrası da esti de esti. Küçük yazdığı harfler büyüdü gözünde, göz bebeğinde. Belli ki dil yarası kelimelerin canını acıtıyordu ve bağırmaya başladılar. Dil, tarz, edep, mantık ve üslupta her şeyi böylesine bulamaç haline getirip sonrada takdire şayan bir ihtimam ile normalleştirmek gerekiyor muydu? Dedi ve çekildi aradan.
Eyri oturalım doğru konuşalım,Konuşmasakda anlaşalım.Yalan yalnış dolanbaçlı yollardan rasgele yada yanlızca esdi. Ünüversiteyi kazanıp sonrada bitirdiğinde gelecekteki mesleyi ile ilgili mevzuvat kitabını ve babanesinin nüfuz cüzdanı, kıymeti taktir edilecek taşınmaz malı ve tapu kütüyüne dair evraklarnı kapadı. İkametkahta çıkarmak lazım dedi. Sorada yazdıklarnın üstünde kılavyede birfiil büyük bir özveriylen hakkatten tekerteker çalıştı .Nemenazım yanlışlarnı keşf etmek ve sonra düşün ebilmek için daha önceden girişmediği ve hiçbirkimseden desdek almadığı deyişik çabalar içindeğdi.
“Oyun olsun diye giydiyi Tedbil-i kıyafetten tamamıylan vazgeçip, eşortmanının üzerine ,üşümesin diye içi aliminyum kaplı tekstilden mamül parkesini giydi ,yüzünü ekşitti.Tam o sırada telofon çaldı. Arıyan lise sonsınıftaki en yakın arkadaşı idi. “Ben malesef arkadaşlarımlan olmak yerine bu sömestir tatilinin daha tağ başında ,yani bu gün akşamliyin babanemlerlen Tırabzon’a gidiyorum tirenle.Gidipte çabukçak dönecem bir daha ki pazar sabahliyin.yaşlı turizimi yani. Ünüversiteye de hazılrlanacaktım bir yandan tatilde ama nasip deyilmiş” diyerek kıpriklerini kıprıştırdı.
-“Tırabzon’a tiren mi varmış.Selametlen gitde, sohpet eder, şehiri turlar,tarihi bina resimleri çekerdik niye gidiyorsunki “ diye sorunca arkadaşı
-“çünki onlar yaşlılar ve ve yeni dekarasyon yapılan dayirelerinde yapayanlızlar,Eşyaları yerleştirmelerine yardımetmem gerekiyor.Gidiceğim çabuk döneceğem.aslında biliyorsunki hiç pilanlarım arasında yokdu bu. Buaradada sen arabeksmi dinniyorsun öyle, o arkada çalan müzik ne” dedi
-Yok canım ben dinlemiyorumda bizim pederin mahafazakar elemanlarından felan biri almış bizim penbe arabayı ,yanındada askerlikten izne gelen on başı oğlu varmış.Oğlanın diyer kardeşi yani adamın diyer oğlu yövmiyesini almış ustasından o paraylada gidip bu cd yi almışlar.Onlar unutmuş sanırsam galiba bi ihtimal.O kalabalık tırafikte keş mekeştede nasıl duyuyorlarsa o müziği.Bende torpito gözünü açtım nevar neyok getirmişim buda çıktı aralarından.Mülküyeti tabi onların geri vereceğim.Yoksa dinlediğimden diyil. Neymiş diye bakiyim dedimdi.
-Aa onlar arabeksmi dinniyorlarmış, Öyle diyosun ama çalıyor işte.Mülküyeti sana ayit deyil diyorsun ve bir şekilde o müzikten istifağde ediyorsun. Sende artık bundan sonra ağlıyan o fantazi müzikleri dinleyicekmisin? Senlende birtürlü anlaşamıyoruz ben protest özgürlüyü seviyorum müzikde
- Hiç öyle bir şey idda ettimmi nerden çıkarımsadın bunu yada aleyine bir laf ettimmi ben patatez suratlı.Üstüneüslük ayriyetten soran oldumu ne müzik beyenirsin diye.
-Telofonda bağarma yavaş konuş kulağam duyuyor .Bak kanka İğtiraz etme ve iddalaşma bennen, Zaten songünlerde elektirik alamıyorum senden.Gayrı ciddi durma öyle akıllı ol.Patetez suratlıda sensin.
" herkezlen berabercene aynı düşüngüde olduğunu kasteterek konuşmasını sürdür dü ve sonundada beyendinizmi diye sordu" "eylendiniz mi " dedi bide....güleriz ağlanacak halimize
Princin taşını ayıkladınız sa sağlıcaklan kalın.Birmukabele
Hicran Cigdem Yorgancioglu
Comments