Latest

MACRON’UN KOLTUK PARADOKSU- MACRON ‘UN KOLTUĞUNUN ALTINDAKİ ÜÇ KARPUZ, KOLTUKLARI KABARTIYOR

Articles/makaleler - Diplomacy - Academic

  /   869   /   19 June 2017, Monday

 Print
Paris saldırıları sonrasında son bir kaç yıldır olağanüstü hal şartlarıyla yönetilen “Fransa’ya dair 3 ya da üçleme nedir? “ diye bir soru yönlendirseniz kuvvetle muhtemel ilk akla gelecek üçleme,olarak mutlak monarşinin devrilimesinin ve Fransız devriminin “Özgürlük Eşitlik, Kardeşlik” yani “'Liberte, egalite,fraternite” sloganının hatta “ motto”sunun ülkenin tarihi geçmişinden ayrılmaz üçlü simgesi olduğu yanıtını alırsınız. Fransa bayrağının sembolündeki üç renk. Şimdi Fransız Macron’un üçlüsü ve üç işi var. Kutuplaştırıcı seçim kampanyalarının ve Fransa genelinde öğrenci gruplarının başı çektiği “ne Marine ne Macron” sloganlı protesto gösterilerinin ardından yüzde 66'lık oyla Ulusal Cephe'den Marine Le Pen'e karşı büyük bir farkla seçimi kazanarak hem EURO’yu hem de yükselen aşırı sağ eğilimlerle kopuşun eşiğine yaklaşan Avrupa Birliğine de bir umut olan, Fransa'nın neo liberalist, Avrupa yanlısı Fransa'nın en genç (39) cumhurbaşkanı, Emmanuel Jean-Michel Frederic Macron, Beşinci Cumhuriyet’in başkanlık koltuğuna oturduğu gibi bu zaferle Andorra Eş-Prensi olarak da atanmıştı. Parlamento zaferinden sonra artık koltuğunda üçüncü bir karpuz daha var Macron’un .

  

Çiğdem Yorgancıoğlu    -MACRON’UN KOLTUK PARADOKSU-  

MACRON ‘UN KOLTUĞUNUN ALTINDAKİ ÜÇ KARPUZ, KOLTUKLARI KABARTIYOR

Paris saldırıları sonrasında son bir kaç yıldır olağanüstü hal şartlarıyla yönetilen “Fransa’ya dair 3 ya da üçleme   nedir? “ diye bir soru yönlendirseniz kuvvetle muhtemel  ilk akla gelecek üçleme,olarak  mutlak monarşinin devrilimesinin ve Fransız devriminin “Özgürlük Eşitlik, Kardeşlik” yani  “'Liberte, egalite,fraternite” sloganının hatta “ motto”sunun   ülkenin tarihi geçmişinden  ayrılmaz üçlü simgesi olduğu  yanıtını alırsınız.  Fransa bayrağının  sembolündeki üç renk. Şimdi Fransız Macron’un  üçlüsü ve  üç işi var.

Kutuplaştırıcı seçim kampanyalarının ve  Fransa genelinde öğrenci gruplarının başı çektiği “ne Marine ne Macron” sloganlı protesto gösterilerinin  ardından yüzde 66'lık oyla Ulusal Cephe'den Marine Le Pen'e karşı büyük bir farkla seçimi kazanarak hem EURO’yu hem de yükselen aşırı sağ   eğilimlerle kopuşun eşiğine yaklaşan Avrupa Birliğine de bir umut olan,  Fransa'nın neo liberalist, Avrupa yanlısı [i] Fransa'nın en genç (39) cumhurbaşkanı, Emmanuel Jean-Michel Frederic Macron, Beşinci Cumhuriyet’in başkanlık koltuğuna oturduğu gibi bu zaferle Andorra Eş-Prensi olarak da atanmıştı. Parlamento zaferinden sonra artık koltuğunda üçüncü bir  karpuz daha var Macron’un . [ii] 

 

Sandığa gitme oranı açısından  yüzde 43 (Telegraph yüzde 42)  ile Fransa Beşinci Cumhuriyet tarihinin en düşük genel seçim katılımıyla tamamlanan seçimlere göre Macron bir kez daha ipi göğüsledi .. Seçim neticesinde  Ulusal Meclisteki milletvekillerinde kayda değer bir  bir oranda yenilenme var.  


Kamu yayıncısı France 24  televizyon kanalının yaptırdığı sandık çıkış [iii] anketlerine göre, REM ile Demokrasi Hareketi (MODEM) ittifakı, 355 milletvekilliğini kazanarak 577 sandalyeli Ulusal Mecliste hükümet kuracak çoğunluğu elde etti.. [iv] İkinci tur sonuçlarına göre, merkez sağ Cumhuriyetçi Parti (LR) liderliğindeki ittifakın milletvekili sayısı 125'te kalırken Sosyalist Parti (PS) liderliğindeki ittifak ancak 49 milletvekili çıkarabildi. Diğer yandan  Ulusal Mecliste aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisini (FN) sadece  8 milletvekili, radikal aşırı solcu Jean-Luc Melenchon'un Boyun Eğmeyen Fransa hareketinin içinde bulunduğu ittifakı ise 30 milletvekili temsil edecek.


Resmi olmayan sonuçların açıklanması üzerine, Telegraph’ın 18 Haziran 2017 akşam saat 11:55 itibarı ile “French election: Macron secures absolute parliamentary majority amid record low turnout- Fransız seçimi: Macron, rekor düzeyde düşük katılım oranına sahip olmakla birlikte parlamentonun mutlak çoğunluğunu güvence altına aldı”  başlığı ile verdiği haberler sandalye sayılarını  belli aralıklarla  tanımlayarak verdi. [v]

 

Buna göre REM ile Demokrasi Hareketi (MODEM) ittifakı 355 ila 365 arası milletvekili çıkarmakta iken merkez sağ Cumhuriyetçi Parti (LR) liderliğindeki ittifakın milletvekili sayısı 125 ila 131 arasında. Önceki cumhurbaşkanı François Hollande yönetiminde iktidar çoğunluğa sahip olan Sosyalist Parti (PS) liderliğindeki ittifakın , 41 ila 49 sandalye alarak ezici bir yenilgi yaşadığına  dikkat çekerken bu tarihi kayıbın Sosyalist Parti Genel Sekreteri (Başkanı) Jean-Christophe Cambadelis'in istifasını tetiklediğine de dikkat çekti  ve Paris seçim bölgelerindeki birinci turda elendi. Anketlere, rekor seviyedeki düşük katılımın ve çekimser tutumun  oranı ile Fransızların "bir tür sivil genel grev" gerçekleştirdiğine . dikkat çeken Far-Left lideri Jean-Luc Mélenchon'ın  Marsilya'da kazandığını ve Boyun Eğmeyen Fransa hareketinin içinde bulunduğu ittifakının 26 ila 30  arası sandalye aldığını gösteriyordu.  

 

Katılımın düşük olması seçmenin yorgunluğunun yanı sıra  meşruiyet konusunu bir kez daha gündeme  getirdi .

 

Macron'un  Başbakanı Edouard Philippe, sonucun partisine "aleni şekilde bir  çoğunluk" verdiğini ,, "Bunun tek bir misyonu olacağını ve bununda sadece Fransa ve Fransızlar  için hareket etmek  olduğunu " söyledi .  Bu oy sayesinde, Fransızların büyük çoğunluğunun  öfkenin, yerine umudu ve güveni seçtiğinin  sözlerine ekledi 

Yarı başkanlık sistemi ile yönetilen Fransa’da, seçilen Cumhurbaşkanının Başbakan ve kabine ile uyumlu çalışmasını temin etmek gayesi ile, milletvekili seçimleri de cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından düzenlenmekte. Bu yöntemle yeni seçilen cumhurbaşkanının başbakanı belirlemesi ve kabineyi oluşturması sağlanan bu yöntem sayesinde devletin zirvesinde farklı partilerden yöneticilerin oluşturacağı çatışmanın önüne geçilmiş oluyor. Diğer yandan Cumhurbaşkanlığı ve meclis üyelerini belirlemek için yapılan iki turlu seçimlerin doğası gereği İlk turda mutlak çoğunluğun sağlanmaması durumunda ikinci tura gidiliyor. İşte bu sebeple son üç  aydır  3 Nisan'da düzenlenen ve 11 adayın yarışıyla başlayan süreçten bu yana   Fransa’da yakın periyotlarda bir seri  seçim takip ettik koltuklarımızda.  

Projeksiyonlara göre, dün gerçekleşen  18 Haziran genel seçimin ikinci turunda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un  Türkçesi  “Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi”  olan 'Le Republice en marche – LREM'  partisinin (Her ne kadar siyasi parti ile anılıyor dahi olsa henüz resmen siyasi parti olmayan hareketin milletvekili adaylarının büyük bölümünü  siyasi geçmiş ve  deneyimi olmayan, sivil toplumdan gelme şahıslar oluşturmakta) mecliste çoğunluğu sağlaması bekleniyordu. Şayet aksi vuku bulsaydı 'kohabitasyon' formülünün devreye girmesi ve  Macron’un   başka bir siyasi partiden başbakan atamaya mecbur kalması, söz konusu olacaktı .Bu da  ortaya çıkabilecek iki başlılık nedeni ile Macron’un Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında verdiği vaatlerini yerine getirebilmesi için gerekli olan son derece iddialı olan ve Fransa ekonomisinde canlanma için Liberal ekonomiyi güçlendirmeyi   hedeflleyen neoliberal ekonomik ve  sosyal reformların hayata geçmesini bir hayli zorlaştıracaktı.  

Fransa, yarı-başkanlık geçmişinde, ilki 1986-1988 arasında François Mitterrand’ın Cumhurbaşkanı ve Jacques Chirac’ın Başbakanlığı döneminde, ikincisi 1993-1995 arasında François Mittérand’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Edouard Balladur Başbakanken ve üçüncüsü 1997-2002 arasında Jacques Chirac’ın Cumhurbaşkanlığı ve Lionel Jospin’ın Başbakanlığı döneminde olmak üzere toplam üç kere kohabitasyon sürecini deneyimledi. Şimdi bu tecrübeyi tekrar yaşamayacağı belli oldu.

 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Pazar gecesinde parlamentoda mutlak çoğunluğa imza attı ancak rekor seviyedeki düşük katılım oranı ve beklenen ezici çoğunluğun altında kalmasından dolayı eleştirmenlerin geniş çaplı  reform realizasyonları açısından temkinli olunması konusunda uyarıları da beraberinde geldi.

 

Bu minvalde ekonomik hedefler açısından gündemde neler olacak diye göz atacak olursak yakın geçmişte yaşanan gelişmelerden öne çıkan konuların altını çizebiliriz.

 

Gelişmeler, özellikle Cumhurbakanlığı seçim kampanyaları boyunca sürekli “Siyaset üstü, sınıflar üstü, ideolojiler üstü” vurgusuyla yürütülen algı yönetiminin de yardımıyla  Macron’un  “neoliberal reçetesi”nin  pazarlandığını ortaya koymakta idi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimi zaferi ardından Emmanuel Macron’un politikalarının Fransa’nın kredi notu için pozitif olmasının beklendiğini açıklamış ve  açıklamada “Macron’un politika platformunun, orta vadede ekonomik büyümeyi artırmayı ve kademeli olarak borç konsolidasyonunu hedefliyor olması sebebiyle Fransa'nın kredisi için pozitif olmasını bekliyoruz.” ifadesine yer verilmişti. Financial Times’ta yayınlanan aynı içerikteki habere göre Moody’s Kıdemli Başkan Yardımcısı Sarah Carlson ise, “Fransa’da politika yapıcıların, büyümeyi ve mali konsolidasyonu artırıcı uygulamaları gerçekleştirebilme becerisi, orta vadede Fransa’nın reytingini ve görünümünü güçlendirebilir.” değerlendirmesinde bulunmuştu.[vi]    
Kurumlar vergisinin  %33’ten % 25’e indirilmesi, Kamu çalışanı sayısının 120 bin azaltılması,5 milyar EUR merkezi hükümetten, 15 milyar EUR sağlık sigortasından, 10 milyar EUR işsizlik fonlarından ve 10 milyar EUR yerel yönetim harcamalarından olmak üzere kamu harcamalarından 60 milyar EUR kısıntı yapılması, kamu harcamalarını keserken yatırımı arttırmak, kamu sektörünü küçültmek,  İş yasalarının sendikalar ve patronlar arasındaki toplu pazarlığı adem-i merkezileştirmek, böylece firma düzeyinde pazarlıkla işçiler karşısında sermayenin güçlendirilmesi , sosyal mobiliteye teşvik etmek,  vaatler arasında.

Kronik Işsizlik Fransa’nın önemli bir problemi. Son dönemde yükselişe geçen işsizlik oranı ve özellikle her dört gençten birinin işsiz olması Fransızları endişelendiren konuların başında gelmekte. Bu anlamda 2022 senesine kadar işsizliğin şu andaki %10 dan yüzde yediye düşürülmesi,vaatler arasında. Bu arada  işsizlik ödemelerinin “sorumluluğa davet” sloganı altında kemer sıkma  programın da tutmak da programın başka bir yönü.

İdeolojilerden azade olarak adledilen   Macron’un kişisel tweet hesabından 25 Mayıs tarihlinde attığı mesajdaki şu sözleri  "Je veux que nous travaillions ensemble à la convergence sociale et fiscale et à la protection de nos travailleurs.- I want us to work together in the social and fiscal convergence and protection of our workers- sosyal ve mali dönüşümlerde ve işçilerimizin korunmasında hep beraber işbirliği içinde çalışalım." programın başarıya ulaşması için halkından fedakarlık talep ettiği ve destek beklediğini de ortaya koymakta idi.  

Nüfusun % 80 ni için  “taxe d'habitation”un yani bir evde mülkün sahibi ya da kiracı hangisi ikamet etmekte ise onun ödemesi gereken verginin kaldırılması , Uber benzeri şirketlerin tam zamanlı sözleşme içermeyen pratiklerinin “flexibilite-esneklk” yüzüuyu hürmetine  yaygınlaştırılması, Almanya ve AB'nin  lider ekonomisi ile olan ilişkilerini geliştirerek   AB bütçe kısıtlamalarında kalarak ve reformları devreye alarak .bütçe açığını ,GSYİH'nın yüzde 3'ün altına düşürmek, Gençlerin mesleki eğitimi için 15 milyar EUR, yeşil enerjiye geçiş için 15 milyar EUR tahsis edilmesi  yine  Macron’un vaatleri arasında  (Macron promises Nordic remedy for France’s economic ills- The Local 24 February 2017 ) yer almakta idi   [vii]

Liberal ekonomiyi kuvvetlendirmek için iş hukukunun gevşetilmesi gibi tartışmalı noktaları içeren programı sendikaların tepkisini çekmekte olduğu aşikar  yine de hatırlamak gerekirse, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen öncesinde ,Fransa'da Macron'un vakti zamanında ekonominin başında bulunduğu dönemde çıkardığı 'Macron yasalarına' karşı tavır alan,  kısa adı CGT olan Confédération générale du travail olan en büyük işçi birliğinin  lideri   yani  Genel İş Konfederasyonu'nun (CGT) Başkanı Philippe Martinez, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur oylamasında Le Pen'e oy verilmemesini istemişti. Doğrudan Macron'un desteklenmesini  de talep etmeyen Martinez, Le Pen'in eskiden liderliğini yaptığı Ulusal Cephe'nin ırkçı ve otoriter bir parti olduğunu, bireysel ve kolektif özgürlükleri hiçe saydığını belirtmişti.   Fransa’daki  daha Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde temsil krizi tartışmaları ve protestolar devam ederken  seçmenlerin bir kısmı  Macron’a istemedikleri halde "mecburiyetten" oy vereceklerini, bazı seçmenler ise oy kullanmayacaklarını ifade ediyorlardı. Burada oluşan algı Fransa’da Macron’a ehven-i şer gözüyle bakıldığı idi. Seçmlere katılımın da düşük olması da bu anlamda bir meşruiyet tartışmasını gündeme getiriyordu.  . Nitekim IFOP araştırma şirketinin iki adaya dair yapmış olduğu ankette , Her iki adayın da tam anlamıyla dürüst olmadığını belirtenlerin oranı yüzde 47, insanların gündelik ihtiyaçlarını anlamadıklarını değerlendirenlerin oranı yüzde 44, işsizliği düşürmekte başarısız olacaklarını düşünenlerin oranı ise yüzde 45 düzeyinde oluşu gibi bulguları ile bu savı doğrular nitelikte idi. (1 Mayıs 2017 Reuters- French voters skeptical Macron, Le Pen have answers on key issues)

Rothschild & Cie grubunun bankasında yıllarca üst düzey yönetici olarak çalışmış ve finansal operasyonlardaki başarısı nam salmış olan ve François Hollande’nin başbakanı olan Manuel Valls döneminde Ekonomi Bakanlığı yapan Macron’un şimdiden sonra Ekonomi programını nasıl yöneteceğini izleyeceğiz. Diğer yandan  içinde bulunduğumuz   hafta itibarı ile  başlayacak  Brexit süreci görüşmelerindeki rolünün  yanısıra   Trump’in Paris Anlaşmasından çekildiğini açıklamasının ardından Sosyal medyayı “'Make the planet great again'  mesajlarıyla sallayan ve Trump’a kafa tutan  Macron’un Çevre ve Temiz Enerji politikalarında attığı adımlara dair  gelişmelerin “analiz başlangıç”[viii]larında  yeni bakış açılarında  görüşmek üzere İyi haftalar dileği ile.  

 

https://www.reuters.com/article/us-france-election-idUSKBN1980TX


[i]  Macron’un Avrupa yanlısı olduğunu kendi szlerinden de izleyebileceğimiz örneklerden birisi - seçilmesinin arkasında Avrupa’nın koltuk çıkmasının önemini ve buna sadakatini  şu sözleriyle bir kez daha vurguladı  “Je me suis engagé pour une Europe qui protège. C'est pour elle que les Françaises et Français m'ont élu le 7 mai dernier. /I am committed to a Europe that protects. It is to her that the French and French elected me last May 7”)

[ii] Bir koltukta üçi kaprpuz taşımak-  İki karpuz bir koltuğa sığmaz. Atasözünden esinle / koltuk çıkmak desteklemek. Anlamında koltuk mataforuna atfen

[iii] Sandık çıkış anketi: Seçimlerin nihai sonuçlarının açıklanmasının günler alması nedeni ile gazeteler ve yayıncılar için çalışan özel anket şirketlerinin düzenledikleri,Seçmenlerce oy kullandıktan hemen sonra yanıtlanan ankete verilen isim. Seçmenlerce oy kullanmadan hemen önce yanıtlanan giriş anketi tür bakımından çıkış anketiyle eşdeğerdir. Düşünce anketlerinin aksine, çıkış anketi seçmene hangi adaya oy verdiğini sormaktadır.

[vi] .https://www.ft.com FT - Moody’s: Macron win is ‘credit positive’ for France- MAY 8, 2017  by: Kate Allen

[viii]Analiz başlangıcı”  H. C. Yorgancıoğlu analiz edilebilecek ve okuyucusnu çeşitli bakış açılardan düşündürecek ve kişisel araştırmasına ivme verecek  temel konuların işlenmesi  ( Hukuktaki “ delil başlangıcı” terminolojisinden esinlenilmiştir.

http://www.telegraph.co.uk/news/2017/06/18/french-election-macron-track-massive-parliamentary-majority/

 Latest update : 2017-06-19

  

Comments