ÇOCUK İSTİSMARINA CEZA HUKUKU VE PRATIKLERİ OZELİNDE
FARKINDALIK TEMELLİ, ÖNLEYİCİ YAKLAŞIM ADIMLARI
Çiğdem Yorgancıoğlu
http://www.cigdemyorgancioglu.org/
21 Şubat 2018 TSİ : 03: 44 AM
Türkiye Psikiyatri Derneği'nin yaptığı araştırmanın 2017 verilerine göre dünyada son 10 yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısı 250 bin civarında. Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği ile Acıbadem Üniversitesi Suç ve Şiddetle Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi [i]tarafından hazırlanan 2016 raporun, çocuklara yönelik istismarın geldiği boyutlara dair ortaya çıkan istatistikleri, çocuk istismarı vakalarında son 10 yılda yediyüz kat artış yaşandığını göstermekte .Rapora göre, dünyada son 4 yılda çocuklara yönelik taciz veya şiddet uygulamaları yüzde 90 arttı. Aynı rapor istismar vakalarının tahminen yüzde 5’inin ortaya çıktığı yüzde 95’inin ise gizli kaldığını ortaya koymakta..Verilere göre, dünyadaki ensest ilişkilerin binde biri n ortaya çıkmakta ve yargı sürecindeki 4 tecavüz davasından biri çocuklara ilişkin . Öte yandan , Adalet Bakanlığı verilerine göre, ve tarihsel süreçlere bakıldığında Adli Tıp Kurumu’na çocuk cinsel istismarı vakalarıyla ilgili oldukça acıklı tablolar ortaya koymakta ve , gerçekleşmiş vakalardan yüzde 50’sinde, zihinsel engelli çocuğa istismarda bulunan kişiye mahkemenin indirim uygunması , iyi hal ve saygın tutum indirimlerinden mütevellit açılan toplam dava sayısı ile , karar çıkan dava sayısı arasında olduğu gibi diğer yandan karar çıkan dava ile mahkûmiyet kararı sayısında makas giderek açılması , istismarcıların yarısından fazlasının akraba, komşu gibi çocuğun tanıdığı kişiler olması hatta istismarcıların yüzde 10’na yakın bir kısmının çocukla aynı evde yaşaması, yüksek cezasızlık oranları, mağdur çocukların cinsel istismarda bulunan kişilerle evlendirilmelerinin önünü açan geçmişten gelen yasal düzenlemelerin yarattığı sıkıntılar,.cinsel istismar vakalarında savcıların olay yeri incelemesi yapmaktan kaçındığı veya bu yönde talimat verdiğine yöönelik söylentiler gibi trajik ve çarpıcı veri, bilgi ve haberlerin ana akım medyada kesintisiz akışı sadece çocuk hakları komisyonları, insan hakları komisyonları, kadın hakları komisyonları ya da genel anlamda kamu vicdanını rahatsız etmekle kalmıyor aynı zamanda bu anlamda alınabilecek tedbirlerle ilgili bilinçlenmenin ve bilhassa da Cinsel istismar durumunda çocuğun menfaatine yönelik olarak onun haklarını koruyan ebeveyn ve / veya kurumların yargı sürecinin etkin şekilde harekete geçirmesi konusunda ne yapmaları gerektiği konusundaki farkındalığını arttırmasının önemini ortaya koymaktadır. Bunların yanısıra çocuğun fiziksel temas olmaksızın istismar edilmesi halinde dava cinsel istismar yerine cinsel tacizden açılması konusundaki kör noktalar ki buna en başta ayartma olarak Türkçeye cevirebileceğimiz "grooming" [ii]kavramının TCK da tam olarak oturmamamsından kaynaklandğı öngörülen ve cezasızlığa da yol açabilecek eksiklikler mahiyetinde sıkça tartışılan unsurlar da yine Çocuğa yönelik istismalarların değerlendirilmesi açısından önem arz etmektedir. Diğer yandan Anayasa Mahkemesi’nin çocuklara yönelik cinsel istismar suçuna verilecek cezayı belirleyen 103. maddesinin 2. fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesine hükmetmesi hususu uzunca bir dönem kamuoyu gündemindeki mevzulardan oldu.
Bu makale Çocuğa yönelik cinsel istismar özelinde etkili, caydırıcı yaptırımları temellendirmek için çocuğu tehdit eden her nevi eylemi içererek suçu tanımlamanın ve mağdur çocuğun yargı sürecine dahil olması hasebiyle maruz kaldığı sekonder mağduriyetleri önlemeye yönelik bir anlayış ve bakış açısıyla hukuki ve psikolojik süreçlere dair bir farkındalık yaratma başlangıcı olarak kaleme alınmış olup gelecekte konuya yönelik . profesyonel bir yapılanmanın nasıl oluabileceği üzerne yazılacak yeni makalelere de ışık tutmayı amaçlamaktadır
Türk Ceza Kanunununun( TCK m. 278 )uyarınca; [iii]işlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırıılmaktadır. Diğer yandan işlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması hâlen mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılırır. Mağdurun onbeş yaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan özürlü olan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse olması hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılır. Mezkur hükümle, işlenmiş bir suçun kovuşturulmasından ziyade işlenmekte olan suçun ya da ortaya çıkardığı zararlı neticenin büyümesinin önlenmesi amacı güdülmektedir. Bu arada bunun bir istisnası anlamında , işlenmekte olan veya işlenmiş olmakla birlikte neticesinin sınırlandırılmasına olanak bulunan suçun faili veya suç ortağı bu suçun faili olamaması da malumdur. Zira bir kimsenin işlediği veya işlenmesine iştirak ettiği suç bakımından bildirim yükümlülüğü altında olduğunu söylemek, bu kimsenin kendisini suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanamayacağı kuralının (nemo tenetur se ipsum accusare) inkarı anlamına gelirki bu bağlamda hiç kimsenin kendisini veya yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanamayacağına ilişkin hüküm açıktır.
İşlenmekte olan veya işlenmiş olan bir suçun varlığı halinde bu durumun yetkili makamlara bildirilmesi Hukuken bir zorunluluk olu 155 Alo Polis hattı, 156 Alo Jandarma hattı yanısıra , en yakındaki Polis Merkezine veyahut Cumhuriyet Savcılığına bildirimde bulunulması gibi durumsal seçenekler mevcutken Şayet cinsel istismar şüphesi mevcutsa,i aile, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakınları ve gazilere yönelik hizmetler hakkında bilgilendirme ve yönlendirme sağlayan bir hat olan ve Ayrıca İhmal, istismar ve şiddet vakaları veya töre ve namus cinayetlerinin önlenmesi için tedbir mahiyetindeki konulara da bakan Alo 183 aranmasında da fayda bulunmaktadır. Ppsikolojik destek anlamında da baktığımızda Marmara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi,Gazi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi Çocuk Koruma Birimleri gibi üniversitelere bağlı Çocuk Koruma merkezleri mevcuttur ve bu merkezlerden tedavi ve rehabilitasyona ilişkin destek alınması imkan dahilindedir. . Ayrıca ÇAÇAV (www.cacav.net) Çocuklara Yönelik Ticari Cinsel Sömürüyle Mücadele Ağı (www.ctcs-mucadele.net) üyeleri ile iletişime geçilip yapılabilecekler konusunda danışmanlık almak da mümkündür. Bu meyanda Çocuğun yargı sürecinde psikolojik açıdan korunması sorumluluğu soruşturma aşamasında polis ve savcılıktadır. Bu aşamada çocuğun ruh sağlığının bozulması veya etkilenmesi halinde Çocuk Koruma Kanunu 5. maddesi gereğince Çocuk Mahkemesinden Sağlık Tedbiri kararı aldırılmasını gerektirmektedir.
Çocuğun cinsel olarak ve bilhassa cinsel organla duhul etmek suretiyle istismar edilmesi durumunda ilk 24 saatin ehemmiyet arz ettiği hatırlanmaldır zira bu süre geçtikten sonra istismara uğrayan çocuğun temel ihtiyaçlarını giderdikçe, genital bulguların pek çoğu kaybolacaktır. Bu anlamda vakit kaybedilmemesi önemlidir ve hadisenin öğrenilmesinden itibaren zaman kaybetmeksizin tercihen savcılığa suç duyurusu yapmak üzere başvuru yapılması gerekir. Şayet vaziyet mesai saatlerinden taşan bir durum arz ediyorsa veyahut savcılığa erişimde sıkıntı varsa bu takdirde çocuğu koruyanın kendi oturduğu semtin bağlı bulunduğu emniyet şubelerine karakola başvurmak suretiyle suç duyurusunda bulunması önem arz etmektedir. Karakolda başvuru üzerine zaman kaybetmeden çocuğun Çocuk İzlem Merkezi’nde (ÇİM) kendi rızasını da alarak muayenesinin yapılması lüzüm eder.Bu minvalde,.çocuğun istismar edildiği esnada üzerinde bulunan iç çamaşırı ve kıyafetlerin de yanında getirilerek Adli Tıp Kurumu'nda inceleme yapılmak üzere adli makamlara verilmesi önemlidir.
Çocuğun ifadesinin alınması hususunda ise evvela bu ifadenin ÇİM’de alınmasının esas olduğu bilinmeldiri. Bu süreçte şayet çocuğun veya ailesinin bir avukatı yoksa çocuğa barodan ücretsiz bir avukat tayin edilmektedir. Cinsel istismar mağduru çocuğa ÇİM sürecinde psikolojik destek alması konusunda yönlendirme yapılmamışsa, çocuk hakkında sağlık tedbiri alınması bakımından çocuk savcılığına, çocuk polisine veya çocuk mahkemesine ihbarda bulunulması da mümkndür. .ÇİM olmayan illerde anılan süreç Çocuk Şube Müdürlükleri’nde gerçekleştirilmeldir. Çocuk beyanının yasa gereği mutlak surette sesli ve görüntülü kayda alınması gerekmektedir. Elbetteki bu süreçte mağdur çocuğun ifadesi alınırken yargı sürecinde psikolojisinin bozulmaması açısından mümkün mertebe çocuğu örselemeyecek sorular yöneltilmelisi hususuna da dikkat edilmesi önemldir. Ayrıca şüpheli kamu kurumunda çocuklarla ilişkili bir meslek mensubu ise derhal kuruma bildirimde bulunulması hususu da atlanmamalıdır. Çocuk Şube Müdürlüğünde mağdur çocukla yapılacak görüşmeler sosyal çalışmacı tarafından gerçekleştirilir ve ayrıca bir sosyal inceleme raporu hazırlanır.
Yine çocuğun psikolojisi bağlamında ÇİM bünyesinde çalışan meslek elemanlarının ÇİM olmayan yerlerde Çocuk Şube Müdürlükleri, Çocuk Bürolarının psikolojik tedbirleri sağlaması mümkündür. Zira istismara uğrayan çocuğun hipotetik açıdan psikolojisinin bozulacağı malumdur.. Çocuğun psikolojik olarak bir terapi sürecine yönlendirilmesi ve ailesinin de bu sırada fazla hassaslaşmış hissetmesi halinde ayrıca destek alması gerekebileceği de hatırlanmaldır. Kovuşturma evresinde, mahkeme sürecinde çocuğun sanık ile karşı karşıya gelmesine mani olunması hatta gerekirse heyetten özel olarak bu hususa dikkat edilmesinin tale edilmesi de önemlidir. . Çocuğun bir sosyal hizmet uzmanı veya psikolog ile görüşme yaptıktan sonra ifadesine geçilmeli, görüşme yapmadan ifadesi alınmasına izin verilmemeldir.
Derinlemesine ve[iv] disiplinlerarası bir bakış açısıyla ele alınıp, incelenmesini önemsediğim “Çocuk Hakları “ yazı dizilerimden Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar konulu yazıların İlk bölümü niteliğindeki bu makalenin son sözünü de “ÇOCUK “kime denir kavramı üzerine bir kez daha düşünerek baskı , cebir, tehdit ,şiddet gibi uygulamalar olmaksızın da çocukların istismarının mümkün olduğu bir dünyada yaşadığımızı hatırlatarak tamamlayalım .
[i] Suç Ve Şiddetle Mücadele Uygulama Ve Araştırma Merkezi (ASUMA http://www.acibadem.edu.tr/asuma
[ii] bir kişinin cinsel istismar fiilini gerçekleştirmeye ortam hazıralamak için çocukla internet ortamında cinsel içerikli sohbet etmesi .
[iii] Türk Ceza Kanunu M. 278
Ref : http://www.bbc.com/news/topics/c46zkd8y97et/child-abuse
Çiğdem Yorgancıoğlu http://www.cigdemyorgancioglu.org/article/120/tarladan-okula-firindan-kutuphaneye-cigdem-yorgancioglu
https://www.hukukveekonomi.com/author/cigdemyorgancioglu/
Kaynak:
[i] Çiğdem Yorgancıoğlu Hukuk ve Ekonomi – https://www.hukukveekonomi.com/2017/09/01/kanayan-yara-cocuk-isciligi/
[ii] Çiğdem Yorgancıoğlu Hukuk ve Ekononomi https://www.hukukveekonomi.com/2017/10/20/kadina-siddet-dilde-baslar-dilde-biter/
[iii] https://www.unicef.org/world-childrens-day/WCD_Data_analysis.pdf
Ref :Çiğdem Yorgancioglu https://www.academia.edu/35191493/%C3%87OCUK_HAKLARINDAN_ANLAMAYANLARIN_HAKKINDAN_GELEN_D%C3%9CZENLEME_HAKKINDA_KONU%C5%9EMANIN_HAKLILI%C4%9EI_D%C3%9CNYA_%C3%87OCUK_HAKLARI_G%C3%9CN%C3%9CNE_%C3%96ZEL-Cigdem_YORGANCIOGLU
[iv] Çiğdem Yorgancıoğlu – Huuk ve Ekonomi https://www.hukukveekonomi.com/2017/12/06/dunya-cocuklari-icin-gelecek-karanlik-mi-gelecek/
Comments